Türkiye'yi Bekleyen Büyük Potansiyel: Avrupa ile Yeni İş Birliği Dönemi Başlıyor

Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, Haberler.com stüdyosunda Abdurrahman Yazıcı'nın konuğu oldu. Programda, ABD ile Avrupa arasında yaşanan gerilimlerin Türkiye'ye olası etkileri ele alındı. Prof. Dr. Ülger, mevcut uluslararası konjonktürün Türkiye'nin avrupa birliği (AB) ile ilişkilerini güçlendirme potansiyeli taşıdığını belirtti. Türkiye’nin, Avrupa ile güvenlik, savunma, istihbarat ve dış politika alanlarında daha yakın iş birlikleri geliştirebileceğini vurguladı.

Avrupa ile Türkiye Arasındaki Yakınlaşma Süreci

Türkiye’nin Avrupa nezdinde itibar kazanacağı bir dönemin başlangıcında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ülger, Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasında birçok alanda daha güçlü bir yakınlaşmanın meydana geleceğini öngördüğünü söyledi. Türkiye'nin AB ile yürüttüğü müzakerelerin hukuken devam ettiğini ancak fiili olarak tıkanmış durumda olduğunu hatırlatan Ülger, sürecin 2018 yılından bu yana duraksadığına dikkat çekti. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Avrupa'nın Türkiye'ye yönelik değerlendirmelerinin, müzakerelerin yavaşlamasında etkili olduğunu belirtti.

Sunucu Abdurrahman Yazıcı’nın, ABD ile Avrupa ülkeleri arasındaki savunma alanındaki gerilimin Türkiye’nin AB üyelik sürecini nasıl etkileyebileceğine dair sorusunu yanıtlayan Prof. Dr. Ülger, bu durumun Türkiye’nin pozisyonunu güçlendirdiğini ifade etti. AB üyeliğinin esasen siyasi bir karar olduğunu belirten Ülger, aday ülkelerin gerekli yükümlülükleri yerine getirmeye çalışırken AB'nin siyasi iradesinin belirleyici olduğunu söyledi.

Türkiye'nin AB Üyeliği Sürecinde Karşılaştığı Engeller

Prof. Dr. Ülger, AB’ye üyelik sürecinde Türkiye'ye yönelik bazı önyargıların etkili olduğunu ve kültürel farklılıkların sürekli gündeme getirildiğini dile getirdi. 35 müzakere başlığı üzerinden yürütülen sürecin, 2006 yılında AB Bakanlar Konseyi tarafından sekiz başlığın dondurulmasıyla yavaşladığını hatırlattı. Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy döneminde beş başlığın daha dondurulduğunu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ise altı başlığa blokaj koyduğunu ifade etti. Sarkozy’nin iktidardan ayrılmasının ardından Fransa’nın engelini kaldırdığını, ancak şu an AB Bakanlar Konseyi ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından dondurulan toplam 14 başlığın bulunduğunu belirtti.

Müzakerelerin hukuki anlamda devam ettiğini vurgulayan Ülger, Türkiye'nin fiilen tıkanmış olan sürecin ilerlemesi için güçlü bir potansiyel taşıdığını söyledi. Avrupa Birliği’nin aday ülkeler konusunda siyasi kararlar alırken pragmatik yaklaşımlar sergilediğini belirten Ülger, geçmişte Kopenhag kriterlerini tam olarak karşılamayan ülkelerin dahi AB’ye kabul edildiğini hatırlattı. Bulgaristan, Romanya, Estonya, Letonya ve Litvanya gibi ülkelerin üyelik süreçlerinin siyasi destekle hızlandırıldığını ifade etti.

Türkiye, AB İçin Stratejik Bir Ortak

Prof. Dr. Ülger, Türkiye’nin AB üyeliği için büyük oranda hazır olduğunu ancak sürecin siyasi iradeye bağlı olduğunu belirtti. Batı dünyasında yaşanan gelişmelerin Türkiye için yeni fırsatlar doğurduğunu söyleyen Ülger, özellikle güvenlik ve savunma alanlarında Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasında daha güçlü iş birliklerinin gündeme geleceğini ifade etti.

Türkiye'nin, Avrupa Birliği ile müzakerelerde üzerine düşen yükümlülükleri büyük ölçüde yerine getirdiğini belirten Ülger, yakın dönemde AB ile ilişkilerde yeni bir ivmenin yaşanabileceğini dile getirdi. Türkiye’nin stratejik konumu ve sahip olduğu askeri, ekonomik ve siyasi gücün Avrupa için önemli bir avantaj sunduğunu ifade eden Ülger, önümüzdeki dönemde AB ile Türkiye arasında ilişkilerin derinleşmesini beklediğini belirtti.