Settar Tanrıöğen'den Kızılcık Şerbeti Dizisine Dair Duygusal Açıklamalar

Ünlü oyuncu Settar Tanrıöğen, beyin kanaması geçirdikten sonra uzun bir tedavi süreci yaşadı ve tedavi sürecinde rol aldığı Kızılcık Şerbeti dizisinden ayrılmak zorunda kaldı. Tanrıöğen, Ahmet Mümtaz Taylan’ın sunduğu Empati programına konuk olarak, diziyi ve setteki arkadaşlarını özlediğini içtenlikle dile getirdi.

Geçtiğimiz yıl beyin damarlarında oluşan anevrizmanın patlaması sonucu beyin ve beyin zarları arasında kanama tespit edilen Tanrıöğen, yapılan başarılı ameliyatın ardından sağlığına kavuştu. Tedavi sürecinin ardından İstanbul’a taşınan oyuncu, şimdi eski sağlığına kavuşarak hayatına devam ediyor.

"Kızılcık Şerbeti'ni Çok Özlüyorum"

Programda, Ahmet Mümtaz Taylan’ın Kızılcık Şerbeti dizisini özleyip özlemediğine dair sorusuna Settar Tanrıöğen, samimi bir şekilde yanıt verdi. Tanrıöğen, “Evet, Kızılcık Şerbeti’ni, arkadaşlarımı özlüyorum. Ama işte koşullar böyle gelişti ve artık o durum da yerleşti,” dedi.

Ahmet Mümtaz Taylan ise programda, “Settar olsaydı şunu yapardı, Settar olsaydı bunu yapardı” diyerek Tanrıöğen’in diziden ayrılmasının ardından hala sıklıkla konuşulan bir karakter haline geldiğini ifade etti. Taylan, “Çok ısınmış bir yere gelip oturdum, senden çok razıyım,” diyerek Tanrıöğen’e olan takdirini belirtti.

Köyde Sade Bir Yaşam

Settar Tanrıöğen, Kızılcık Şerbeti dizisi ve İstanbul’daki yaşamını özlese de uzun süredir köyde yaşadığını açıkladı. Kocaeli'nin Kandıra ilçesindeki bir köyde beş yıldır hayatını sürdüren Tanrıöğen, köy yaşamının zorluklarını ve güzelliklerini anlattı. “İstanbul’dan çok da uzaklaşmadan, kendime ait bir alan olsun istedim ve oraya taşındım.

Yakın bir komşu yok, köylüler var ama onlar da 15 dakika mesafede,” diyerek yaşamını sürdürdüğü köy hayatını anlatan Tanrıöğen, evinde elektrik kullanmadığını, güneş panelleri ve jeneratör ile ihtiyacını karşıladığını belirtti.

Köydeki yaşamını basit ama huzurlu bir şekilde sürdüren Tanrıöğen, çalışırken de köy ile İstanbul arasında gidip geldiğini söyledi.