İstanbul’da sabaha karşı gözaltına alınan gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan, İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğinde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar. Gözaltı işlemi, yasadışı bahis baronu olduğu öne sürülen Flash TV sahibi Erkan Kork'un şikayeti üzerine başlatılmıştı. Gazetecilerin mahkemedeki ifadeleri de kamuoyuyla paylaşıldı.Ağırel'in Savunması: "Şantaj ve Tehdit Yok"
Murat Ağırel, mahkemedeki ifadesinde kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Gazetecilik mesleği çerçevesinde yaptığı araştırmalara ve elde ettiği bilgilere dayalı olarak muhataplarına sorular sorduğunu belirten Ağırel, görüşmesinin tamamen gazetecilik faaliyetinin bir parçası olduğunu söyledi. Ağırel, bu süreçte herhangi bir şantaj ya da tehditle karşılaşmadığını vurguladı.Ağırel, Flash TV’nin sahibi Erkan Kork ile ilgili iddialara yanıt verdi. Kork’un, Flash TV'nin satışı sonrasında kendisinden baskı gördüğünü belirttiğini ifade eden Ağırel, söz konusu görüşmeye ilişkin detaylar verdi. Ağırel, “Flash TV satıldıktan iki ay sonra ben kendisiyle iletişim kurmaya çalıştım. Payfix ile ilgili sorular soracağımı belirttim ve kendisi de 'Holding binasına gelin' dedi. Ben gazeteci olduğum için, bu tür görüşmeleri halka açık bir yerde yapmam gerektiğini söyledim ve açık bir çay bahçesinde buluştuk” dedi. Bu süreçte, Ağırel ve Soykan’ın şüpheliye bazı sorular sorduklarını, kendisinin ise cevap verirken bazen konuşmaları kısıtlamaya çalıştığını dile getirdi.Soykan'ın Savunması: "Siyasi Talimatlarla Gazeteciliğimiz Engellenmek İsteniyor"
Timur Soykan, mahkemedeki ifadesinde suçlamaları reddettiğini belirterek, kendisinin ve Ağırel’in yıllardır yasadışı bahisle mücadele eden gazeteciler olduğunu ifade etti. Soykan, "Bizim işimiz, kamu adına iktidarı denetlemek, yanlışları ortaya koymak ve doğru bilgiyi topluma aktarmaktır. Ancak şu an burada olmamızın nedeni, yargıda yuvalanmış bir suç yapısının ve siyasi talimatlarla çalışan bir yapının varlığıdır" dedi.Soykan, yasadışı bahis baronu olduğu iddia edilen Erkan Kork’un kendileri hakkında şikayette bulunduğunu ve bu şikayetlere dair hiçbir delil bulunmadığını savundu. Soykan, bu kişiyle yapılan görüşmeleri de anlattı: "Biz bu kişiyle bir açık alanda buluştuk, kendisine yanıt hakkı tanıdık. Bu kişi hakkında yaptığımız haberin büyük bir kamu skandalını ortaya koyduğunu düşünüyoruz. Yasadışı bahis baronunun, banka sahibi olması ve lisans alması oldukça ciddi bir konu. Bizim gazetecilik görevimiz bu tür skandalları kamuoyuna duyurmaktır."Yargıdaki Çürümeyi Anlatmaya Devam Edeceğiz
Soykan, gazetecilik faaliyetlerinin engellenmek istendiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Bizim bu kişiyi hedef almamızın nedeni, devlette ve yargıda yayılan çürümeyi gözler önüne sermekti. Bu kişilere nasıl bankacılık lisansı verildiğini, nasıl TV kanalı alabilecek duruma geldiklerini sorguluyoruz. Bu, bizim işimiz ve doğruyu söylemekten geri durmayacağız.”Soykan, ayrıca geçtiğimiz dönemde bir başka haberiyle gündeme geldi. BDDK Başkan Yardımcısı Mustafa Aydın’ın düğününe ilişkin yaptığı haberle ödül aldığını belirten Soykan, "Oradaki düğünde bankaların yöneticileri, devletin denetleyici kurumu olan BDDK’nın başkan yardımcısına takı takıyorlardı. Bu haberden dolayı ödül aldım. Ancak bunun karşılığında benim hakkımda bu tür iftiralarla karşılaşıyoruz. Bu durumun ne kadar çürümüş bir yapıyı gösterdiğini anlatmaya devam edeceğiz" dedi.Erkan Kork’un İddiaları ve Savcılar
Murat Ağırel ve Timur Soykan, Erkan Kork’un kendilerine yönelttiği şantaj suçlamalarına karşı net bir şekilde savunma yaptı. Ağırel, Kork’un ifadelerinin asılsız olduğunu ve sadece kendini aklamaya yönelik bir çaba olduğunu dile getirdi. Soykan da Kork’un suçlu olduğu iddialarına rağmen kendilerini hedef almasını eleştirerek, "Bir suçlunun bu şekilde bizi suçlaması kabul edilemez. Bizim tek amacımız halkı doğru bilgilendirmektir" dedi.Her iki gazeteci de, yargının ve adaletin yerini bulmasını talep etti ve serbest bırakılmalarını istediler.
Murat Ağırel, mahkemedeki ifadesinde kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Gazetecilik mesleği çerçevesinde yaptığı araştırmalara ve elde ettiği bilgilere dayalı olarak muhataplarına sorular sorduğunu belirten Ağırel, görüşmesinin tamamen gazetecilik faaliyetinin bir parçası olduğunu söyledi. Ağırel, bu süreçte herhangi bir şantaj ya da tehditle karşılaşmadığını vurguladı.Ağırel, Flash TV’nin sahibi Erkan Kork ile ilgili iddialara yanıt verdi. Kork’un, Flash TV'nin satışı sonrasında kendisinden baskı gördüğünü belirttiğini ifade eden Ağırel, söz konusu görüşmeye ilişkin detaylar verdi. Ağırel, “Flash TV satıldıktan iki ay sonra ben kendisiyle iletişim kurmaya çalıştım. Payfix ile ilgili sorular soracağımı belirttim ve kendisi de 'Holding binasına gelin' dedi. Ben gazeteci olduğum için, bu tür görüşmeleri halka açık bir yerde yapmam gerektiğini söyledim ve açık bir çay bahçesinde buluştuk” dedi. Bu süreçte, Ağırel ve Soykan’ın şüpheliye bazı sorular sorduklarını, kendisinin ise cevap verirken bazen konuşmaları kısıtlamaya çalıştığını dile getirdi.Soykan'ın Savunması: "Siyasi Talimatlarla Gazeteciliğimiz Engellenmek İsteniyor"
Timur Soykan, mahkemedeki ifadesinde suçlamaları reddettiğini belirterek, kendisinin ve Ağırel’in yıllardır yasadışı bahisle mücadele eden gazeteciler olduğunu ifade etti. Soykan, "Bizim işimiz, kamu adına iktidarı denetlemek, yanlışları ortaya koymak ve doğru bilgiyi topluma aktarmaktır. Ancak şu an burada olmamızın nedeni, yargıda yuvalanmış bir suç yapısının ve siyasi talimatlarla çalışan bir yapının varlığıdır" dedi.Soykan, yasadışı bahis baronu olduğu iddia edilen Erkan Kork’un kendileri hakkında şikayette bulunduğunu ve bu şikayetlere dair hiçbir delil bulunmadığını savundu. Soykan, bu kişiyle yapılan görüşmeleri de anlattı: "Biz bu kişiyle bir açık alanda buluştuk, kendisine yanıt hakkı tanıdık. Bu kişi hakkında yaptığımız haberin büyük bir kamu skandalını ortaya koyduğunu düşünüyoruz. Yasadışı bahis baronunun, banka sahibi olması ve lisans alması oldukça ciddi bir konu. Bizim gazetecilik görevimiz bu tür skandalları kamuoyuna duyurmaktır."Yargıdaki Çürümeyi Anlatmaya Devam Edeceğiz
Soykan, gazetecilik faaliyetlerinin engellenmek istendiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Bizim bu kişiyi hedef almamızın nedeni, devlette ve yargıda yayılan çürümeyi gözler önüne sermekti. Bu kişilere nasıl bankacılık lisansı verildiğini, nasıl TV kanalı alabilecek duruma geldiklerini sorguluyoruz. Bu, bizim işimiz ve doğruyu söylemekten geri durmayacağız.”Soykan, ayrıca geçtiğimiz dönemde bir başka haberiyle gündeme geldi. BDDK Başkan Yardımcısı Mustafa Aydın’ın düğününe ilişkin yaptığı haberle ödül aldığını belirten Soykan, "Oradaki düğünde bankaların yöneticileri, devletin denetleyici kurumu olan BDDK’nın başkan yardımcısına takı takıyorlardı. Bu haberden dolayı ödül aldım. Ancak bunun karşılığında benim hakkımda bu tür iftiralarla karşılaşıyoruz. Bu durumun ne kadar çürümüş bir yapıyı gösterdiğini anlatmaya devam edeceğiz" dedi.Erkan Kork’un İddiaları ve Savcılar
Murat Ağırel ve Timur Soykan, Erkan Kork’un kendilerine yönelttiği şantaj suçlamalarına karşı net bir şekilde savunma yaptı. Ağırel, Kork’un ifadelerinin asılsız olduğunu ve sadece kendini aklamaya yönelik bir çaba olduğunu dile getirdi. Soykan da Kork’un suçlu olduğu iddialarına rağmen kendilerini hedef almasını eleştirerek, "Bir suçlunun bu şekilde bizi suçlaması kabul edilemez. Bizim tek amacımız halkı doğru bilgilendirmektir" dedi.Her iki gazeteci de, yargının ve adaletin yerini bulmasını talep etti ve serbest bırakılmalarını istediler.