Milli Savunma Bütçesinde Dev Artış: 2025 Yılında Harcamalar Rekor Seviyeye Ulaşacak

Türkiye'nin 2025 yılı merkezi yönetim bütçesi teklifinde, Milli Savunma Bakanlığı'na ayrılan ödenek dikkat çekici bir oranda artırıldı. 2024 yılında 1 trilyon 133 milyar TL olan savunma harcamaları, 2025 bütçe teklifinde yüzde 152 artışla 2 trilyon 855 milyar TL'ye yükseldi. Bu artış, Türkiye'nin savunma ve güvenlik alanındaki önceliklerini yansıtıyor.

Savunma Sanayisine Büyük Kaynak Ayrıldı

Bütçede yalnızca Milli Savunma Bakanlığı değil, güvenlik ve savunma alanında faaliyet gösteren diğer kurumlar da önemli pay aldı. Savunma Sanayii Destekleme Fonu'na (SSDF) ayrılan kaynak, geçen yıla kıyasla yüzde 200 artış göstererek 890 milyar TL'ye ulaştı. Bu fon, özellikle yerli ve milli savunma sanayi projelerine destek sağlamak amacıyla kullanılıyor.

Personel Giderleri ve Yeni Alımlar

2025 bütçesi kapsamında, Milli Savunma Bakanlığı'na tahsis edilen kaynakların önemli bir kısmı personel giderleri ve yeni askeri alımlar için ayrıldı. Özellikle modernizasyon projeleri, yeni nesil savaş sistemleri ve ileri teknolojiye sahip savunma ekipmanlarının temini için ciddi bir finansman sağlanacak. Uzmanlar, bu bütçenin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) envanterine yeni savaş uçakları, insansız hava araçları (İHA/SİHA) ve zırhlı araçlar eklemek için kullanılacağını belirtiyor.

Güvenlik Politikaları ve Savunma Harcamalarındaki Artışın Nedenleri

Türkiye'nin son yıllarda karşı karşıya kaldığı güvenlik tehditleri ve bölgesel riskler, savunma bütçesinde bu denli büyük bir artışın nedenleri arasında gösteriliyor. Özellikle Suriye, Irak ve Doğu Akdeniz'deki gelişmeler ile küresel güvenlik dinamikleri, Türkiye'nin savunma harcamalarını artırma zorunluluğunu doğurdu. Bunun yanı sıra, NATO müttefikleriyle yürütülen ortak projeler ve uluslararası savunma sanayii iş birlikleri de bütçede kendine yer buldu.

Muhalefetin ve Ekonomistlerin Görüşleri

Bütçedeki bu büyük artış, muhalefet ve bazı ekonomi çevreleri tarafından eleştirildi. Muhalefet partileri, savunma harcamalarına ayrılan devasa kaynağın sosyal hizmetler, eğitim ve sağlık alanlarında kullanılması gerektiğini savunuyor. Ekonomistler ise, artan bütçe açığı ve enflasyonist baskılar göz önünde bulundurulduğunda, bu ölçekte bir artışın ekonomik dengeler üzerinde risk oluşturabileceğini belirtiyor.

Türkiye'nin savunma bütçesindeki bu büyük artış, ülkenin güvenlik stratejileri açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Savunma sanayiine yapılan yatırımların, uzun vadede yerli üretimi artırarak dışa bağımlılığı azaltacağı ve ülke ekonomisine katkı sağlayacağı düşünülüyor. Ancak bu harcamaların ekonomik etkileri ve kamu maliyesi üzerindeki yükü önümüzdeki dönemde daha fazla tartışma konusu olacak gibi görünüyor.