Manisa'nın Alaşehir ilçesinde, 71 yıl boyunca devam eden ve Türkiye'nin en uzun süreli tapu davası olarak kayıtlara geçen hukuk mücadelesi nihayet sona erdi. 1953 yılında başlayan bu dava, bir kadastro hatası sonucu ortaya çıkan anlaşmazlığı çözümle bağlatmış ancak mirasçılar arasındaki karmaşık yapı ve yıllarca değişen hakimlerle süreç çok uzun bir zamana yayılmıştı.Davanın Başlangıcı: Kadastro Hatasıyla Ortaya Çıkan Anlaşmazlık1953 yılında, Alaşehir'in Killik, Çakırcaali ve Ilgınköy mahallelerindeki kadastro çalışmalıarında yapılan bir hata nedeniyle 300 dönümün üzerinde bir araziyle ilgili anlaşmazlık yaşanmaya başlandı. Kadastro tespitine itiraz eden Hüseyin Uzan, davasını kendi dedesinin hakkını korumak adına başlatmıştı. Ancak dava sadece bir arazi tartışmasından çıkıp nesiller boyunca devam eden hukuki bir kaosa dönüştü.Hukuki Süreçte İşleyen 71 Yıl: 30 Hakim DeğiştiDava, Hüseyin Uzan'ın vefatından sonra mirasçıları tarafından devam ettirildi. Toplamda 99 davacı ve 221 davalının bulunduğu süreç boyunca yaklaşık 30 hakim değişti. Bu süreçte taraflar, mahkemeler ve uzmanlar, karmaşık arazi yapısını ve taraflar arasındaki çıkar çatışmalarını düşünerek sonuca ulaşmaya çalıştı.Nihai Karar: Arazi Mirasçılara Tescil Edildi27 Kasım 2024 tarihinde Salihli Kadastro Mahkemesi, davada son kararını verdi. Mahkeme, Hüseyin Uzan'ın davasının konusu olan 22 dönüm arazinin Hüseyin Uzan'ın mirasçıları adına tescil edilmesine hükmetti. Bu karar, davacı tarafının yıllar boyunca süren hukuk mücadelesini sonlandırdı."Sonunda Rahat Bir Nefes Aldık"Dava sürecinde yaşanan belirsizlik, tarafların arazilerini kullanamamasına ve finansal zorluklara neden oldu. Davacı aile üyelerinden biri, "Bu dava nedeniyle 71 yıl boyunca kredi kullanamadık, teminat veremedik. Arazimizi istediğimiz gibi kullanamıyorduk, ileriye dönük yatırım yapamıyorduk. Babamız, annemiz bu dava sırasında vefat etti. Nihayet şimdi rahat bir nefes alabildik" şeklinde konuştu.Avukatların Nesilden Nesile Devam Eden MücadelesiDavanın başlangıcında avukatlığını üstlenen Mustafa Yıldırım, 55 yıl boyunca bu süreci yakından takip etti. Ancak 2021 yılında hayatını kaybetmesiyle dava, meslektaşı Rasim Buğra Çetin'e devredildi. Mustafa Yıldırım'ın, "Bu davayı bitirmeye benim ömrüm yetmedi, umarım senin ömrün yeter" şeklinde espri yaptığı belirtildi. Çetin, bu uzun soluklu mücadelenin nihayete erdiğini görmekten mutluluk duyduğunu ifade etti.Hukuk Sistemine Düşünce Katacak Bir DavaBu dava, Türkiye'deki uzun hukuk süreçlerinin yeniden ele alınması gerektiği tartışmalarının merkezine yerleşti. 71 yıl süren mücadele, hukuki belirsizliklerin bireyler ve toplum üzerindeki etkisini çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi. Uzmanlar, bu gibi davaların gelecekte daha hızlı ve etkili şekilde çözülmesi için yapısal önlemlerin alınmasını öneriyor.
