Lübnan'daki Çağrı Cihazı Patlamalarının Ardından Türkiye'de Güvenlik Önlemleri

Lübnan'da Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarına yönelik gerçekleştirilen siber saldırı, büyük bir felakete yol açtı. Patlamalar sonucunda 9 kişi hayatını kaybederken, 2,800 kişi yaralandı. Saldırının arkasında İsrail'in istihbarat teşkilatı MOSSAD'ın olduğu iddiaları gündemde.

Lübnan Sağlık Bakanı Firas el-Ebyad, patlamaların çoğunun "el veya karın bölgesinde" meydana geldiğini belirtti. Saldırının, çağrı cihazlarının pillerine yerleştirilen patlayıcılar yoluyla gerçekleştirildiği öne sürülüyor. MOSSAD’ın bu cihazlara müdahale ettiği iddiaları, uluslararası kamuoyunda geniş yankı buldu.

Lübnan'daki olayların ardından, Türkiye'de benzer bir saldırının riski merak konusu oldu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye'de çağrı cihazlarının neredeyse hiç kullanılmadığını ve bu cihazlar özelinde herhangi bir risk olmadığını belirtti. Uraloğlu, "Türkiye'de çağrı cihazları neredeyse hiç kullanılmıyor. Çağrı cihazları özelinde Türkiye'de bir risk olmadığını net olarak söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.

Bakan Uraloğlu, çağrı cihazlarının, mobil telefonların yerine tercih edildiğini ve radyo dalgalarıyla çalıştığını belirtti. Bu tür cihazların takibinin zor olduğunu ifade ederek, Türkiye’de bu cihazların yaygın kullanılmadığını vurguladı. Lübnan’daki saldırının ardından Türkiye'de benzer bir olayın yaşanıp yaşanmayacağına dair siber güvenlik uzmanlarıyla detaylı bir inceleme yapıldığı bildirildi.

Uraloğlu, Lübnan’daki olayın iki olasılık üzerinden gerçekleşmiş olabileceğini belirtti:

Patlayıcı Yerleştirilmiş Cihazlar: İsrail’in çağrı cihazlarının pillerine patlayıcı yerleştirmiş olması ihtimali.

Kısa Devre ve Isınma: Bataryaların kısa devre yaparak aşırı ısınması sonucu patlamış olabileceği.

Uraloğlu, Türkiye'nin siber güvenlik önlemleri konusunda önemli ilerlemeler kaydettiğini ve yerli üretimle güvenliği artırma çabalarının sürdüğünü ifade etti. Türkiye'nin, dünya genelinde siber güvenlik açısından ilk 10 ülke arasında olduğunu belirten Uraloğlu, "Siber güvenlik stratejilerimizle büyük saldırılara karşı günlük olarak 400'ün üzerinde önlem alıyoruz" dedi.

Uraloğlu ayrıca, siber güvenlik strateji belgesinin güncellenmesi ve diğer ilgili kurumlarla işbirliği konusundaki çalışmaların devam ettiğini söyledi. Türkiye'nin siber güvenlik alanındaki başarısının, uluslararası standartlarla uyumlu olduğunu ve vatandaşların bu konuda endişelenmemesi gerektiğini belirtti.