Yeşilçam’ın usta oyuncusu Salih Güney, 27 yaşındaki torunu Can Işık’ın kanser nedeniyle hayatını kaybetmesinin ardından ilk kez konuştu. Güney, kızı Ebru Işık’la arasındaki sorunları, torununun cenazesine neden katılamadığını ve Türk sinemasındaki görüşlerini GÜNAYDIN’a anlattı.Salih Güney, torunu Can Işık’ın 12 yaşından beri kanserle mücadele ettiğini, babasının dünyanın en iyi doktorlarına götürdüğünü ancak kurtaramadığını söyledi.Torununun çok acı çektiğini ve sonunda huzura kavuştuğunu belirten Güney, kızı Ebru Işık’la yıllardır görüşmediğini de ifade etti.Güney, kızının kendisine ve ailesine karşı bir tavrı olduğunu, telefonlarına cevap vermediğini ve kendisini suçlu hissetmediğini dile getirdi.
Salih Güney, torununun cenazesine katılamama sebebini de açıkladı. Güney, 10 gün önce Mısır’dan dönerken uçakta mikrop kaptığını, İstanbul’da çok rahatsızlandığını ve serum aldığını söyledi.KOAH hastalığı da olan Güney, seyahat edemeyecek durumda olduğunu, ancak kardeşi ve yeğeninin cenazeye gittiğini belirtti.
Salih Güney, Yeşilçam’a damga vurmuş bir sanatçı olarak günümüzdeki oyuncuları da değerlendirdi. Güney, sinemada personalitenin çok önemli olduğunu, fiziksel olarak çok iyi olan ama personalitesi olmayan oyuncuların öne çıkamadığını söyledi.Güney, Yeşilçam sinemasının hâlâ büyük ilgi gördüğünü, halka sinemayı sevdirdiğini ve ailelerin içine girdiğini vurguladı. Güney, kendi döneminde oyuncuların para kazanamadığını, bu açıdan şansız bir dönem olduğunu da ekledi.Güney, oyunculuğun yanı sıra turizm sektöründe de çalıştığını, ülkenin kültür varlıklarını tanıtmak için uğraştığını ve Boston’da eylem yaptığını da anlattı.
Salih Güney, 100’ün üzerinde film çektiğini, hepsini severek oynadığını ancak ‘Yasak Sokaklar’ ve ‘O Kadın’ filmlerinin yeri ayrı olduğunu söyledi.Güney, ‘Yasak Sokaklar’ filminde zenginler ve fakirler arasındaki uçurumu gösterdiğini, ‘O Kadın’ filminde ise Hülya Koçyiğit’in annesi, Müşfik Kenter’in de babası rolünde olduğunu hatırlattı. Güney, bu dizide oynayanların çok iyi para kazandığını da belirtti.
Salih Güney, torununun cenazesine katılamama sebebini de açıkladı. Güney, 10 gün önce Mısır’dan dönerken uçakta mikrop kaptığını, İstanbul’da çok rahatsızlandığını ve serum aldığını söyledi.KOAH hastalığı da olan Güney, seyahat edemeyecek durumda olduğunu, ancak kardeşi ve yeğeninin cenazeye gittiğini belirtti.
Salih Güney, Yeşilçam’a damga vurmuş bir sanatçı olarak günümüzdeki oyuncuları da değerlendirdi. Güney, sinemada personalitenin çok önemli olduğunu, fiziksel olarak çok iyi olan ama personalitesi olmayan oyuncuların öne çıkamadığını söyledi.Güney, Yeşilçam sinemasının hâlâ büyük ilgi gördüğünü, halka sinemayı sevdirdiğini ve ailelerin içine girdiğini vurguladı. Güney, kendi döneminde oyuncuların para kazanamadığını, bu açıdan şansız bir dönem olduğunu da ekledi.Güney, oyunculuğun yanı sıra turizm sektöründe de çalıştığını, ülkenin kültür varlıklarını tanıtmak için uğraştığını ve Boston’da eylem yaptığını da anlattı.
Salih Güney, 100’ün üzerinde film çektiğini, hepsini severek oynadığını ancak ‘Yasak Sokaklar’ ve ‘O Kadın’ filmlerinin yeri ayrı olduğunu söyledi.Güney, ‘Yasak Sokaklar’ filminde zenginler ve fakirler arasındaki uçurumu gösterdiğini, ‘O Kadın’ filminde ise Hülya Koçyiğit’in annesi, Müşfik Kenter’in de babası rolünde olduğunu hatırlattı. Güney, bu dizide oynayanların çok iyi para kazandığını da belirtti.