İstanbul'da Cinsel Saldırı Girişimi: Sedat Peker'den Sert Tepki

İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde yaşanan cinsel saldırı girişimi, Türkiye gündeminde büyük yankı uyandırırken, firari Sedat Peker sessizliğini bozarak konuya dair sert bir açıklama yaptı. Beyoğlu'nda, sabah saatlerinde 25 yaşındaki İ.A. isimli kadına yönelik saldırının ardından şüpheliler gözaltına alınıp serbest bırakıldı, ancak olay anına ait görüntülerin sosyal medyada yayılması sonrası şüpheliler tekrar gözaltına alınıp tutuklandı.

29 Eylül 2024 sabahı saat 05.30 sıralarında, İstanbul Beyoğlu'nda yürüyen İ.A. adlı genç kadın, iki kişinin cinsel saldırısına uğradı. Saldırının ardından şüpheliler Semir Tarhan ve Ömer Konu, polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Savcılık talimatıyla ifadeleri alınan şüpheliler serbest bırakıldı, ancak sosyal medyada yayılan olay anına ait güvenlik kamerası görüntüleri, kamuoyunda büyük bir tepkiye neden oldu.

Görüntülerin yayılması sonrası, savcılık harekete geçerek şüpheliler hakkında yeniden gözaltı kararı çıkardı. Tekrar gözaltına alınan Semir Tarhan ve Ömer Konu, ifadelerinin ardından adliyeye sevk edilip tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Olay, Türkiye genelinde kadına yönelik şiddete karşı tepkilerin artmasına yol açarken, adalet sistemine yönelik tartışmaları da yeniden gündeme taşıdı.

Aylarca süren sessizliğini bozan firari Sedat Peker, sosyal medya hesabından eski bir konuşmasını yayımlayarak yaşanan olayla ilgili dikkat çeken bir paylaşım yaptı. Peker, paylaştığı gönderide şu ifadelere yer verdi:

"İstanbul'un göbeği Beyoğlu'nda bir genç kızı köşeye sıkıştırıp taciz eden sapıklar serbest bırakılıyor. Tacizci, tecavüzcü köpeklere uygulanması gereken tek tarife; Reis sedat peker adaletidir!"

Peker’in bu açıklaması sosyal medyada geniş bir kitle tarafından paylaşılırken, özellikle suçluların ilk etapta serbest bırakılmasına yönelik eleştirileri beraberinde getirdi. Peker’in paylaştığı videoda ise şu sözler yer aldı: "Biz, başkasının kızının namusunu kendi namusumuz gibi kabul ederiz, tecavüz olmaz, olamaz!"

İstanbul’da yaşanan bu olay, kadın hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Özellikle saldırganların ilk gözaltı sonrasında serbest bırakılması, adalet sistemine yönelik eleştirilerin artmasına neden oldu. Sosyal medyada geniş çaplı kampanyalar düzenlenirken, pek çok kişi yaşananları protesto etti ve kadınlara yönelik şiddet olaylarına karşı daha güçlü yasal tedbirlerin alınmasını talep etti.

Olayın ardından İstanbul Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü, hızlı bir şekilde harekete geçildiğini belirterek, faillerin adalete teslim edileceğini ve olayın sonuna kadar takip edileceğini açıkladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da, faillerin ilk serbest bırakılmasının ardından tekrar gözaltına alınarak tutuklandığını ve olayın hassasiyetle soruşturulduğunu duyurdu.

Bu olay, Türkiye'de kadına yönelik şiddetle mücadelede yasal düzenlemelerin yetersizliği konusunu bir kez daha gündeme getirdi. Hukukçular, saldırı sonrası faillerin serbest bırakılmasının, bu tür vakaların tekrarlanmasında caydırıcılık yaratmadığını belirterek, daha ağır yaptırımların devreye sokulması gerektiğini vurguladı. Türkiye'de kadın cinayetleri ve cinsel saldırılarla mücadelede yetersiz kalan yasalar sık sık eleştirilmekte, bu olayda da benzer tartışmalar alevlendi.