İsrail'in Suriye'deki Provokatif Adımları ve Türkiye'ye Yönelik Tehdit Stratejisi

İsrail, uzun süredir devam ettirdiği hegemonya çabalarını Suriye'deki etnik ve mezebi yapıları kışkırtmak için yeni bir plana dahil etti. 2024 yılı Aralık ayında başlayan ve günümüze kadar 1 milyar doları aşkın bir harcama yapılan bu plan, İsrail'in yerel savaş değişiminin değişebilen bir örneği oluşur. İsrail, bu planla hem Dürzi hem de PKK gibi gruplarla işbirliği yaparak, Suriye'deki mevcut düzenin oluşumunu ve Türkiye'ye karşı daha güçlü bir tehdit unsuru oluşturmayı hedefliyor.

İsrail, Suriye'deki Golan, Kuneytra, Dera ve Şam gezilerindeki işgallerini sürdürürken, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun PKK ve Dürzileri müttefiki olarak kabul ettiğine dikkat çekildi. Bu çağrıya PKK'nın Suriye elebaşı Şahin Cilo olumlu yanıt verirken, Dürzi'nin kanaat önderlerinden Khodor Ghadban, İsrail'i kadim düşman olarak nitelendirerek, Dürzilerin bu işbirliğine katlanmadıklarını ve İsrail'in bölgesel etnik yapısını daha da karmaşık hale getirmek için çalıştığını belirtti. Ghadban, İsrail'in hedefinin, Suriye ve Lübnan'daki etnik ve mezhep çatışmalarını derinleştirerek, bölgedeki halkların ayakta durduğunu ifade etti.

Suriye devriminin önde gelen isimlerinden Sultan Murat Tümeni Komutanı Fehim İsa, bu provokasyonun sadece Suveyda ve Şam hattı ile sınırlandırılmadığını, İsrail'de Dürzi militanlarının PKK'nın başlangıçta taşarak, onları en ön cephelere yerleştirdiğini belirtti. İsa, bu stratejinin arkasında, Suriye'deki Dürzileri Türkiye ve devrimin kışkırtma amacının bulunduğunu vurguladı. Ayrıca İsrail'in bölgedeki askeri faaliyetleri arasında, PKK'ya hava destekli koridor sağlamayı amaçlayan hava operasyonlarına yer verildiği öne sürüldü.

Fehim İsa, İsrail'in bu stratejisinin tek bir korkuya dayandığını, o da Türkiye'nin olduğunu belirtti. İsa, İsrail'in bölgedeki askeri gücünü pekiştirmeye çalışırken, Türkiye'nin zorluklarla karşılaşmaktan endişe duyduğunu ifade etti. Türkiye'nin üretim artışının azaldığını çizen İsa, İsrail'in Türkiye'yi hedef alan adımlarının bölgedeki istikrarsızlığın artacağına dikkat çekti.

Sonuç olarak, İsrail'in bölgedeki müdahaleleri, yalnızca Suriye'deki mevcut hükümet güçleri değil, aynı zamanda bölgedeki etnik ve dini gruplar da hedef alınarak Türkiye'ye karşı bir tehdit oluşturmayı amaçlıyor. Bu plan, hem Suriye'nin iç yapısını daha da karmaşıklaştıracak hem de bölgedeki gerilimi artıracaktır.