Hindistan ordusunun, Pakistan ve Pakistan’a bağlı Azad Keşmir bölgesine yönelik füze saldırılarının ardından, iki ülkenin askeri güçleri ve kapasiteleri tekrar gündeme geldi. Hem Hindistan hem de Pakistan, uzun yıllar süren güvenlik kaygılarının ve bölgesel gerginliklerin bir yansıması olarak güçlü kara, deniz ve hava kuvvetlerine sahip. Ancak, Hindistan’ın askeri gücü, güç dengesini belirleyen en önemli faktör olarak öne çıkıyor.Savunma Bütçesi ve Personel Sayısı
Hindistan, 2024 yılı itibarıyla 86,1 milyar dolar olan savunma bütçesiyle dikkat çekerken, dünya genelindeki en büyük aktif askere sahip ikinci ülke konumunda bulunuyor. 1 milyon 475 bin aktif askeri personelle Hindistan, büyük bir insan kaynağına sahip. Öte yandan, Pakistan'ın savunma bütçesi 10,2 milyar dolar olarak belirlenmişken, ordu 660 bin aktif personel ile görev yapıyor. Bu durum, Hindistan’ın askeri gücünü daha da güçlendiren bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.Hava Gücü
Hindistan’ın hava gücü, dünyada 4. sırada yer alırken, 730 muharip hava aracıyla güçlü bir hava filosuna sahip. Pakistan ise 452 muharip hava aracıyla Hindistan’ın gerisinde kalıyor. Hava kuvvetlerinin güçlü bir donanıma sahip olması, özellikle sınır ötesi operasyonlarda önemli bir avantaj sağlıyor.Kara Gücü
Kara kuvvetleri açısından, Hindistan ve Pakistan arasında belirgin bir fark bulunuyor. Hindistan ordusu, 3 bin 740 tank ve 9 bin 743 topçu bataryasıyla, kara savaşı için büyük bir kapasiteye sahip. Pakistan’ın kara gücü ise 2 bin 537 tank ve 4 bin 619 topçu bataryasından oluşuyor. Hindistan’ın daha büyük bir kara kuvvetine sahip olması, karasal çatışmalarda önemli bir üstünlük sağlıyor.Deniz Gücü
Deniz gücü açısından Hindistan, Pakistan’a göre çok daha güçlü bir konumda bulunuyor. Hindistan’ın filosunda 2 uçak gemisi bulunurken, bu gemiler 16 adet fırkateyn ve 16 adet denizaltı ile destekleniyor. Pakistan ise uçak gemisi bulundurmadığı için, filosu 10 fırkateyn ve 8 denizaltıdan oluşuyor. Hindistan’ın güçlü deniz kuvvetleri, özellikle deniz yollarındaki güvenliği sağlamak açısından büyük bir avantaj yaratıyor.Nükleer Güç
Hindistan ve Pakistan arasında geçmişte yaşanan birçok kriz, her iki ülkenin de nükleer gücünü gündeme getirmişti. Bu yeni çatışmalar da aynı şekilde nükleer felaket endişesi yaratıyor. Hindistan 172, Pakistan ise 170 nükleer savaş başlığına sahip. Hindistan, ‘ilk kullanan taraf olmam’ politikası izlerken, Pakistan ‘tam spektrumlu caydırıcılık’ stratejisi benimsemiş durumda. Nükleer silahların varlığı, iki ülke arasındaki askeri güç dengesini doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biri olmaya devam ediyor.
Hindistan, 2024 yılı itibarıyla 86,1 milyar dolar olan savunma bütçesiyle dikkat çekerken, dünya genelindeki en büyük aktif askere sahip ikinci ülke konumunda bulunuyor. 1 milyon 475 bin aktif askeri personelle Hindistan, büyük bir insan kaynağına sahip. Öte yandan, Pakistan'ın savunma bütçesi 10,2 milyar dolar olarak belirlenmişken, ordu 660 bin aktif personel ile görev yapıyor. Bu durum, Hindistan’ın askeri gücünü daha da güçlendiren bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.Hava Gücü
Hindistan’ın hava gücü, dünyada 4. sırada yer alırken, 730 muharip hava aracıyla güçlü bir hava filosuna sahip. Pakistan ise 452 muharip hava aracıyla Hindistan’ın gerisinde kalıyor. Hava kuvvetlerinin güçlü bir donanıma sahip olması, özellikle sınır ötesi operasyonlarda önemli bir avantaj sağlıyor.Kara Gücü
Kara kuvvetleri açısından, Hindistan ve Pakistan arasında belirgin bir fark bulunuyor. Hindistan ordusu, 3 bin 740 tank ve 9 bin 743 topçu bataryasıyla, kara savaşı için büyük bir kapasiteye sahip. Pakistan’ın kara gücü ise 2 bin 537 tank ve 4 bin 619 topçu bataryasından oluşuyor. Hindistan’ın daha büyük bir kara kuvvetine sahip olması, karasal çatışmalarda önemli bir üstünlük sağlıyor.Deniz Gücü
Deniz gücü açısından Hindistan, Pakistan’a göre çok daha güçlü bir konumda bulunuyor. Hindistan’ın filosunda 2 uçak gemisi bulunurken, bu gemiler 16 adet fırkateyn ve 16 adet denizaltı ile destekleniyor. Pakistan ise uçak gemisi bulundurmadığı için, filosu 10 fırkateyn ve 8 denizaltıdan oluşuyor. Hindistan’ın güçlü deniz kuvvetleri, özellikle deniz yollarındaki güvenliği sağlamak açısından büyük bir avantaj yaratıyor.Nükleer Güç
Hindistan ve Pakistan arasında geçmişte yaşanan birçok kriz, her iki ülkenin de nükleer gücünü gündeme getirmişti. Bu yeni çatışmalar da aynı şekilde nükleer felaket endişesi yaratıyor. Hindistan 172, Pakistan ise 170 nükleer savaş başlığına sahip. Hindistan, ‘ilk kullanan taraf olmam’ politikası izlerken, Pakistan ‘tam spektrumlu caydırıcılık’ stratejisi benimsemiş durumda. Nükleer silahların varlığı, iki ülke arasındaki askeri güç dengesini doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biri olmaya devam ediyor.