Girne Amerikan Üniversitesi'nden Çarpıcı Açıklamalar

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun lisans diplomasının sahte olduğu iddialarıyla ilgili soruşturma sürüyor. Girne Amerikan Üniversitesi'nin kurucu arkadaşı Özalp Tozan'ın “şüpheli” sıfatıyla alınan ifadesine ulaşıldı. Tozan, ifadesinde Ekrem İmamoğlu'nu tanımadığını ve kendisine herhangi bir referans vermediğini belirterek, “Türkiye'deki üniversitelerin çoğunun, geçişin mümkün olmadığını bildiğini” açıklamasını yaptı.

Soruşturma Hakkında Detaylar

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının sahte olarak yapılan ihbarları ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yürütülen rapor soruşturması, “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştı. Bu soruşturma kapsamında, 5 Mart 2025 tarihinde Ekrem İmamoğlu'nun ifadesi alınmıştı.

Girne Amerikan Üniversitesi'nin kurucu arkadaşı Özalp Tozan, ifadesinde, üniversitenin 1986 yılında Serhat Akpınar ile birlikte kayıtlarınu ve o dönemde, University College of Northern Kıbrıs (UCNC) adı altında, Southeastern Üniversitesi'nin Washington, ABD Dönerinin döngüsel olarak faaliyet gösterdiğini açıkladı. Tozan, o dönemde Girne Amerikan Üniversitesi'nin Türkiye tarafından tanınmadığını, ancak üniversitenin uluslararası düzeyde tanınan bir kurum olduğunu belirtti.

Girne Amerikan Üniversitesi'nin Durumu ve Denkliğin Olmaması

Tozan, söz konusu dönemde Girne Amerikan Üniversitesi'nin Türkiye'de mevcut olan bir diploma vermediğini ifade etti. Üniversitenin diplomasının, Southeastern Üniversitesi'nin rektörlüğünden alınan belgeler olduğunu ve Girne Amerikan Üniversitesi'nin o dönemde Türkiye'de denkliğinin yapıldığını açıkladı. Ayrıca, o dönem üniversitenin Türkiye'de denkliğinin olmamasıyla birlikte, Amerika'daki üniversitenin denkliğinin faydasının sağlandığı vurgulandı. Girne Amerikan Üniversitesi'nin o yıllardaki tanıtımlarında, bu durumun açıkça ifade edildiği, genel olarak yalan yanlış bilgilerin sunulduğu kaydedildi.

Tozan, bu dönemde üniversiteye kayıt yaptıran tüm ülkelerde Türkiye'de denkliğin olmadığını bildiğini ve yalnızca Amerika'daki bağlı olduğu üniversitenin denkliğinden faydalandıklarını söyledi. O dönemde, Girne Amerikan Üniversitesi'nin Türkiye'de denkliği bulunmadığı halde, Amerika'daki üniversitenin diplomalarını alarak çeşitli avantajlar sağlanıyordu.

İmamoğlu'nun Tanımadığını Belirtti

Tozan, Ekrem İmamoğlu'nu kesinlikle tanımadığını ve neden ifadesine alındığını bilmediğini belirtti. Tozan, “İstanbul Üniversitesi beni bu konuda hiç aramadı. Gösterilen öğrencim var, hatırlamam mümkün değil” diyerek, İmamoğlu ile ilgili herhangi bir bilgi olmadığını açıkladı. Ayrıca, İstanbul Üniversitesi'nde Aşırı geçiş yapanların hatırlamadığını ve o dönemde Türkiye'de sadece birkaç üniversitede bulunduğunu, Girne Amerikan Üniversitesi'nin aşırı geçiş yapılmasına izin vermediğini belirtti. Tozan, Türkiye'deki üniversitelerin çoğunluğunun, Aşırı geçişin mümkün olmadığını bildiğini ve böyle bir geçişin yaşanmasını istemediğini de sözlerine ekledi.

Girne Amerikan Üniversitesi'nin Türkiye'deki Durumu ve Geçiş Yapılamazlığı

Tozan, o dönemde Girne Amerikan Üniversitesi'nin Türkiye'de devlet üniversitelerine geçiş yapmayı istemediğini, çünkü üniversiteye kayıt olanların diğer üniversitelere katılma durumunda üniversitenin zarar göreceğini belirtti. Bu bağlamda, Türkiye'deki üniversitelerin çoğunun aşırı geçişin yapılmadığını bildiğini ve bu tür bir geçişin mümkün olmadığı gerçeğini kabul ettiğini ifade etti.

Soruşturma ve YÖK Raporu

Başsavcılık, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne yazdığı yazıda, YÖK raporuna dayanarak, söz konusu dönemde Kıbrıs'ta faaliyet gösteren üniversitelerden sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi'nin tanındığını ve dolayısıyla University College of Northern Kıbrıs'ın yatay geçiş işlemlerinin, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi tarafından YÖK kararlarına uygun şekilde yürütüldüğünü ifade etti. YÖK raporunda, aşırı geçişin yaşandığı dönemlerde, İstanbul Üniversitesi'nde yapılan işlemlerde hukuka aykırı olduğu belirtildi.

Başsavcılık, İmamoğlu'nun İstanbul Üniversitesi'nde geçirdiği süre boyunca tüm verilerin kayıtlarının güvence altına alınmasını sağladı. Ayrıca, Çapraz geçişin kabulüne ilişkin işlemlerle ilgili kimlerin görevde dağılımı istenmişti.