Hapis cezaları istinaf mahkemesince onanan eski cumhuriyet gazetesi çalışanları cezaevine girdi. Cezaları 5 yılın altında olduğu için Yargıtay'da itiraz hakları olmayan Musa Kart, Güray Öz, Önder Çelik, Hakan Kara, Mustafa Kemal Güngör, ve Emre İper cezaevi giriş işlemlerini yaptırdı.
Sosyal medya üzerinden "Cezaevi kapısında" başlığıyla paylaştığı son notunda da Kart, "İnanıyorum ki bu dava halkın vicdanında görülmeye devam edecek. Birkaç gündür iyi kalpli ve duyarlı insanlar yaşadıklarımızı özetliyor: Yumruk atan serbest, karikatürist ve gazeteciler cezaevinde... Gazetecilerin cezaevi kapılarında açıklama yapmadığı günlerde buluşmak umuduyla hoşça kalın..." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de siyasi karikatür deyince ilk akla gelen isimlerden ve eski Cumhuriyet gazetesi çizeri Musa Kart'ın aldığı hapis cezasının gerekçesi "terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek".
Musa Kart'ın da aralarında olduğu sekiz sanığın (Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Önder Çelik, Emre İper, Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör) kesinleşen cezaları beş yıldan az olduğu için Yargıtay'a itiraz başvuru hakkı da bulunmuyor. Cezaları daha fazla olan diğer sanıklar için ise temyiz yolu açık.
Bu durumun bir 'hukuk garabeti' yarattığını ve vicdanları sızlattığını anlatan Musa Kart, beklentisini ise "Dilerim bu kabul edilmesi mümkün olmayan tabloya bir sihirli el dokunur ve bu tuhaf durum ortadan kalkar" sözleriyle dile getiriyor.
Bu coğrafyada duyguları ve düşünceleri şiddetle bastırmak, geriletmek eğilimi hep öne çıktı. Bugün de böyle birşey var. Farklı düşünen, farklı duyan, farklı hisseden insanları ceza tehditleriyle, cezaevleriyle korkutmak, geriletmek, sindirmek düşüncesi bugün de var.
Mahkemenin 19 Şubat tarihli kararına göre, 12 ay 16 gün daha hapis yatacak olan Kart, ülkede 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında muhalif seslerin bastırıldığını savunuyor: "Darbeleri fırsat bilerek ne kadar muhalifiniz varsa bu fırsatla, bu vesileyle içeri alırsanız buna hem bizim itirazımız olur, hem dünyanın itirazı olur. Ben 40 yıla yakın süredir karikatür çiziyorum. Pek çok siyasi döneme tanıklık ettim. Pek çok siyasi lidere sert sayılabilecek karikatürler çizdim. Hiçbir yaptırımla karşılaşmadım. Ne yazık ki bu dönem hayat alanımız çok daraldı."
O SORUŞTURMA NE OLDU?
Musa Kart, twitter hesabında paylaştığı "Türkiye'de tatil o kadar da ucuz değilmiş" mesajıyla ilgili de konuştu. "Bu iddianameler kitapçıların mizah raflarında yerini aldı. Baktığınızda baştan sona bir mizah şaheseri, başka da birşey değil." diyen Kart, "Savunmamda da söyledim: Deniz manzaralı bir odada üç gün tatil yapmayı beklerken, beton manzaralı bir yerde dokuz ay geçirdim. Bu yaşadığımız, bir rezervasyon hatası olarak kabul edilemez herhalde" yorumunda bulundu.
"Bana dediler ki; 'sizin ETS'yi aradığınız telefon bir şüphelinin telefonu. Bir soruşturma var, dolayısıyla irtibatlısınız.' Peki sorulması gereken soru şu: O soruşturma ne oldu?". İlgili soruşturmalarda ETS bünyesinde kullanılan telefonun bir "Fetö" şüphelisine ait olmadığı sonucu çıktıysa, neden dokuz ay içeride yattığı sorusunu soran ve bir özür beklediğini söyleyen Kart, "Eğer tam tersi telefonun bir "Fetö" şüphelisine ait olduğu ortaya çıktı ise ETS patronu nasıl kültür ve turizm bakanı oldu? diyor.
Sosyal medya üzerinden "Cezaevi kapısında" başlığıyla paylaştığı son notunda da Kart, "İnanıyorum ki bu dava halkın vicdanında görülmeye devam edecek. Birkaç gündür iyi kalpli ve duyarlı insanlar yaşadıklarımızı özetliyor: Yumruk atan serbest, karikatürist ve gazeteciler cezaevinde... Gazetecilerin cezaevi kapılarında açıklama yapmadığı günlerde buluşmak umuduyla hoşça kalın..." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de siyasi karikatür deyince ilk akla gelen isimlerden ve eski Cumhuriyet gazetesi çizeri Musa Kart'ın aldığı hapis cezasının gerekçesi "terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek".
Musa Kart'ın da aralarında olduğu sekiz sanığın (Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Önder Çelik, Emre İper, Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör) kesinleşen cezaları beş yıldan az olduğu için Yargıtay'a itiraz başvuru hakkı da bulunmuyor. Cezaları daha fazla olan diğer sanıklar için ise temyiz yolu açık.
Bu durumun bir 'hukuk garabeti' yarattığını ve vicdanları sızlattığını anlatan Musa Kart, beklentisini ise "Dilerim bu kabul edilmesi mümkün olmayan tabloya bir sihirli el dokunur ve bu tuhaf durum ortadan kalkar" sözleriyle dile getiriyor.
Bu coğrafyada duyguları ve düşünceleri şiddetle bastırmak, geriletmek eğilimi hep öne çıktı. Bugün de böyle birşey var. Farklı düşünen, farklı duyan, farklı hisseden insanları ceza tehditleriyle, cezaevleriyle korkutmak, geriletmek, sindirmek düşüncesi bugün de var.
Mahkemenin 19 Şubat tarihli kararına göre, 12 ay 16 gün daha hapis yatacak olan Kart, ülkede 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında muhalif seslerin bastırıldığını savunuyor: "Darbeleri fırsat bilerek ne kadar muhalifiniz varsa bu fırsatla, bu vesileyle içeri alırsanız buna hem bizim itirazımız olur, hem dünyanın itirazı olur. Ben 40 yıla yakın süredir karikatür çiziyorum. Pek çok siyasi döneme tanıklık ettim. Pek çok siyasi lidere sert sayılabilecek karikatürler çizdim. Hiçbir yaptırımla karşılaşmadım. Ne yazık ki bu dönem hayat alanımız çok daraldı."
O SORUŞTURMA NE OLDU?
Musa Kart, twitter hesabında paylaştığı "Türkiye'de tatil o kadar da ucuz değilmiş" mesajıyla ilgili de konuştu. "Bu iddianameler kitapçıların mizah raflarında yerini aldı. Baktığınızda baştan sona bir mizah şaheseri, başka da birşey değil." diyen Kart, "Savunmamda da söyledim: Deniz manzaralı bir odada üç gün tatil yapmayı beklerken, beton manzaralı bir yerde dokuz ay geçirdim. Bu yaşadığımız, bir rezervasyon hatası olarak kabul edilemez herhalde" yorumunda bulundu.
"Bana dediler ki; 'sizin ETS'yi aradığınız telefon bir şüphelinin telefonu. Bir soruşturma var, dolayısıyla irtibatlısınız.' Peki sorulması gereken soru şu: O soruşturma ne oldu?". İlgili soruşturmalarda ETS bünyesinde kullanılan telefonun bir "Fetö" şüphelisine ait olmadığı sonucu çıktıysa, neden dokuz ay içeride yattığı sorusunu soran ve bir özür beklediğini söyleyen Kart, "Eğer tam tersi telefonun bir "Fetö" şüphelisine ait olduğu ortaya çıktı ise ETS patronu nasıl kültür ve turizm bakanı oldu? diyor.