Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çözüm süreci tartışmalarını sürdürürken dikkatlerin bir arada bulundurulduğunu belirtti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde belgelenmesi 109. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni'nde konuşan Erdoğan, "İnancını özgürce yaşayanlar, kalıcı ibadetinden dolayı, tamamen anadilini konuştukları için yurtdışındaki vatandaşlarımız dışında tutuldu", kullanıldı. Bu sözleriyle, koruyucu ana dili konuşmalarının neden olduğu ayrımcılığa ve dışlanmaya dikkat edildi.Erdoğan, bürokratik oligarşinin devletin anlayışında yerinin olmadığını belirterek, "Vatandaşına üstten bakan, tehdit kaynağı gören bir anlayışa asla izin vermeyeceğiz. Devlet milletinin hizmetindedir" dedi. Bu açıklama, tüm halkına eşit muamele görmesi gereken mesajı içeriyor.Cumhurbaşkanının bu çıkışının ardından, Kürt siyasetinin önemli isimlerinden Ahmet Türk de çözüm süreci ile ilgili açıklamalarda yer aldı. Türk, "Kürtlerin bir halk olduğunu, haklarını içselleştiremezseniz hiçbir şeyi çözemezsiniz" diyerek, barışın sağlanabilmesi için toplumun her kesimin kucaklaşmasının mevcut olduğunu çizdi. Ayrıca, "Kürtler de bu işin silahla çözülemeyeceğini görmeye başladı. Atılacak doğru adımlar, sıkıntı da olmaz" ifadesini kullandı.Yeni bir çözüm süreci konusunda umutlu kârlılıkla dile getiren Türk, "Küçükleştirici bir politika şartı. Demokratik bir anayasa gerekli!" vurgusunu yaptı. Bu bağlamda, hem siyasilerin hem de toplumun medyasıyla birlikte bu sürecin hazırlanmasının önemine değindi.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları ve Ahmet Türk'ün yorumları, Türkiye'deki çözüm sürecinin geleceği hakkında önemli ipuçları sunuyor. Her iki lider de barış ve birlikte yaşama anlayışının geliştirilmesini vurgulayarak, toplumun her kesimine hitap eden bir yaklaşımın kesilmesini dile getiriyor.
