Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yaşanan işten çıkarmaları eleştirdi. Erdoğan, "Belediye başkanlarının kurumlarını yönetme tasarrufu, ekmek paralarını kazanma peşindeki insanlarının hayatlarını altüst edebilecekleri anlamına gelmiyor. Ahı olan insanların üzerine ne siyaset ne hizmet inşa edilebilir. Varsa birkaç katı örnek bahane edilerek yüzlerce kişinin ekmeğiyle oynanması ne hakka, ne adalete sığar. Tüm kamuda taşeron şirketler üzerinde çalışan işçileri kadroya geçirdik. Son aylarda bazı belediyelerimizde yaşanan hadiseleri üzüntüyle takip ediyoruz. Bizler İBB başına geldiğimizde bir tek kişinin dahi ekmeğiyle oynamadık. Kimseyi ekmeğinden aşından etmedik. Ne araçlarla ne personelle uğraştık." şeklinde eleştirisini dile getirdi.
TWİTTER'DA KHK'LILAR TEPKİ GÖSTERDİ
cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın işten çıkarılan işçiler için söylediği sözler 15 Temmuz darbe Girişiminden sonra ilan edilen KHK'lar kapsamında kamu ve özel sektörde işini kaybeden "terör örgütü üyesi" oldukları iddialarıyla haklarında soruşturma açılıp cezaevlerine konan insanların yakınlarının tepkilerine sebep oldu. twitter kullanıcıları, "Belediye işçileri ekmeğinin peşinde doğru ya khk ile hayatı karartılanlar ne olacak?" sorusunu dile getirdi.
Erdoğan’ın sözlerindeki 25 yıldaki değişim
* İstanbul Belediye Başkanı iken 1996’da yaptığı bir konuşmada, “Ulus devlet bitti. Türkiye gibi bir ülkeyi Ankara’dan yönetmek artık mümkün değildir. Yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması, merkezi yönetimin toplum hayatının birçok alanından çekilmesi gerekir” diyen Erdoğan, İmamoğlu başkan olunca önce belediye iştiraklerine atama yetkisini başkanlardan aldı, ardından da, “Merkezi yönetimle uyum içerisinde olmayanlar kesinlikle oradan iflaslarını ilan ederler. Halkın oy verirken merkezi hükümetle uyum içerisinde olmayan belediyeler kazanırsa bizim halimiz ne olur diye düşünmesi lazım” dedi.
* 516 bin Suriyeli mültecinin İstanbul’a yerleşmesine karşı çıkanları eleştirerek “Elimizde bir tas çorbamız varsa, o bir tas çorbayı mülteci kardeşlerimizle paylaşarak yolumuza devam edeceğiz” diyen Erdoğan, İBB Başkanlığı döneminde İstanbul’a göçü önlemek için vize uygulayacağını ve başıboş insanları kente sokmayacağını belirtmişti.
* İmamoğlu’nun ‘belli’ vakıflara aktarılan 357 milyon lirayı kesmesinin ardından, “Koltuğa oturur oturmaz, işe öğrencilere hizmet veren vakıf ve derneklere saldırmaktan başladılar” diyen Erdoğan, İBB başkanlığına geldikten sonra 18 Eylül 1994’te Darülaceze Vakfı zabıtalar tarafından basılarak eşyalara el konulmuştu.
* İmamoğlu’nun iki seçim arasında göreve alınan binlerce işçiyle ilgili aldığı işten çıkarma kararına, “Belediyede kimseyi işten çıkarmayacaklarını söylediler, çıkardılar. Bizim de yapacaklarımız var. Ekmeklerinden edilen işçilerimizin mücadelelerine hukuki, sosyal, her türlü desteği biz vereceğiz. Biz böyle bir davanın, böyle bir medeniyetin, temsilcisi olan Ak Parti’yiz” diyerek tepki gösteren Erdoğan, 1994 yerel seçimlerinde Belediye Başkanı olunca haziran ayında İSTON’dan 139, Suser’den 1200, Metro AŞ’den 45 işçi çıkarıldı. İşçiler belediye binası önünde oturma eylemi yaptı. İşe iade konusunda dilekçe vermek istediklerinde belediyeye sokulmadı. Sözen döneminde yapılan sınavda memuriyete hak kazananları görevlerine atamadı. Yeni memur sınavı açarken, bu sınavın ilanı bir tek Milli Gazete'ye verdi.
TWİTTER'DA KHK'LILAR TEPKİ GÖSTERDİ
cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın işten çıkarılan işçiler için söylediği sözler 15 Temmuz darbe Girişiminden sonra ilan edilen KHK'lar kapsamında kamu ve özel sektörde işini kaybeden "terör örgütü üyesi" oldukları iddialarıyla haklarında soruşturma açılıp cezaevlerine konan insanların yakınlarının tepkilerine sebep oldu. twitter kullanıcıları, "Belediye işçileri ekmeğinin peşinde doğru ya khk ile hayatı karartılanlar ne olacak?" sorusunu dile getirdi.
Erdoğan’ın sözlerindeki 25 yıldaki değişim
* İstanbul Belediye Başkanı iken 1996’da yaptığı bir konuşmada, “Ulus devlet bitti. Türkiye gibi bir ülkeyi Ankara’dan yönetmek artık mümkün değildir. Yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması, merkezi yönetimin toplum hayatının birçok alanından çekilmesi gerekir” diyen Erdoğan, İmamoğlu başkan olunca önce belediye iştiraklerine atama yetkisini başkanlardan aldı, ardından da, “Merkezi yönetimle uyum içerisinde olmayanlar kesinlikle oradan iflaslarını ilan ederler. Halkın oy verirken merkezi hükümetle uyum içerisinde olmayan belediyeler kazanırsa bizim halimiz ne olur diye düşünmesi lazım” dedi.
* 516 bin Suriyeli mültecinin İstanbul’a yerleşmesine karşı çıkanları eleştirerek “Elimizde bir tas çorbamız varsa, o bir tas çorbayı mülteci kardeşlerimizle paylaşarak yolumuza devam edeceğiz” diyen Erdoğan, İBB Başkanlığı döneminde İstanbul’a göçü önlemek için vize uygulayacağını ve başıboş insanları kente sokmayacağını belirtmişti.
* İmamoğlu’nun ‘belli’ vakıflara aktarılan 357 milyon lirayı kesmesinin ardından, “Koltuğa oturur oturmaz, işe öğrencilere hizmet veren vakıf ve derneklere saldırmaktan başladılar” diyen Erdoğan, İBB başkanlığına geldikten sonra 18 Eylül 1994’te Darülaceze Vakfı zabıtalar tarafından basılarak eşyalara el konulmuştu.
* İmamoğlu’nun iki seçim arasında göreve alınan binlerce işçiyle ilgili aldığı işten çıkarma kararına, “Belediyede kimseyi işten çıkarmayacaklarını söylediler, çıkardılar. Bizim de yapacaklarımız var. Ekmeklerinden edilen işçilerimizin mücadelelerine hukuki, sosyal, her türlü desteği biz vereceğiz. Biz böyle bir davanın, böyle bir medeniyetin, temsilcisi olan Ak Parti’yiz” diyerek tepki gösteren Erdoğan, 1994 yerel seçimlerinde Belediye Başkanı olunca haziran ayında İSTON’dan 139, Suser’den 1200, Metro AŞ’den 45 işçi çıkarıldı. İşçiler belediye binası önünde oturma eylemi yaptı. İşe iade konusunda dilekçe vermek istediklerinde belediyeye sokulmadı. Sözen döneminde yapılan sınavda memuriyete hak kazananları görevlerine atamadı. Yeni memur sınavı açarken, bu sınavın ilanı bir tek Milli Gazete'ye verdi.