Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilci Ahmet Takan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın özel bir uçakla seyahat ettiğini iddia ederek "Özel uçuşlarda kimin özel uçağını kullanıyor, parasını kim ödüyor" diye sordu. "İsterseniz, beni yine mahkemeye verin" diyen Takan, "Ben de bu soruları orada sorayım. Tercih sizin" ifadesini kullandı.
Ahmet Takan köşesinde, aslen Ahlat'lı olan İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral'a dayandırarak kaleme aldığı yazısında, "Cumhurbaşkanının oğlunun yalnız başına, öyle küçük uçak da değil, biraz daha büyük bir uçaktı. İki kişilik, üç kişilik uçak da değildi. " ifadelerine yer verdi.
İşte o yazının ilgili kısmı:
Uçağı gördünüz mü hocam?
Ben uçağı gördüm.
- Nasıl bir uçak?
Yani böyle biraz uzakta durmuştu. Bizim indiğimizde tam uçağı incelemedim daha doğrusu önceden bilmedim ben işadamları gelmişlerdir, birileri gelmiştir diye. Türkiye çok aktif bir ülke yani gelir tabi özel uçağı olmuş Türkiye'nin zenginleri artmıştır. Ama daha sonra öğrendim. Yani ben de bütün belediye başkanları oradayken öğrendim. Tekrar olacak, Cemal Taşar'a,' sizin her gelişinizde böyle karşılanıyor musunuz?' dedim ben. Ahlat belediye başkanı, Mutki belediye başkanı, Hizan belediye başkanı, ilçe başkanları, il başkanları daha doğrusu ben de onlarla kuyruğa girdim merhabalaştım. Ama mesele Bilal Erdoğan'mış. Ben Bilal Erdoğan'ı şu açıdan yargılarım yani devletin tarifeli uçağı vardır, devletin tarifeli uçağı ile gelir, devletin tarifeli uçağı ile gider. Bilal Erdoğan'ın kendisinin, babasının parasından geldiyse eyvallah. Ama devletin tüyü bitmemiş yetiminin hakkıyla tek başına -Bilal Erdoğan'ın tek vazifesi Cumhurbaşkanının oğlu olmak- bir tek şeyle gelmiş olmasını ben yadırgadım. Bunu da söyledim.
- Uçağın kime ait olduğunu öğrenebildiniz mi?
Hayır. Uçağın kime ait olduğuyla ben hiç ilgilenmedim bile. Daha sonra ben hatta hareket ettiğim zaman uçağın şeyin öyle olduğunu öğrenmiş oldum. Ama uçak kime aitti, nasıldı ben onu bilemem. Bana göre sorumluluğu olan insanın daha dikkatli olması lazım. Tarifeli uçakla gelir, tarifeli uçakla gider.
***
Gazeteciliğin garip cilvesi. Ne ararken ne bulduk!.. Şimdi, Bilal Erdoğan'ın kamuoyunu aydınlatması gereken acil sorular var;
1- Son yıllarda bölgeye sıklaşan ziyaretleri, sadece Malazgirt Zaferi aşkından mı kaynaklanıyor?..
2- Muş'a Malazgirt Zaferi kutlamaları için Okçular Vakfı'nın ön hazırlıklarını yapmaya mı gitti?..
3- Bu özel uçuşlarda kimin özel uçağını kullanıyor?.. Parasını kim ödüyor?..
İsterseniz, beni yine mahkemeye verin. Ben de bu soruları orada sorayım. Tercih sizin!
Ahmet Takan köşesinde, aslen Ahlat'lı olan İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral'a dayandırarak kaleme aldığı yazısında, "Cumhurbaşkanının oğlunun yalnız başına, öyle küçük uçak da değil, biraz daha büyük bir uçaktı. İki kişilik, üç kişilik uçak da değildi. " ifadelerine yer verdi.
İşte o yazının ilgili kısmı:
Uçağı gördünüz mü hocam?
Ben uçağı gördüm.
- Nasıl bir uçak?
Yani böyle biraz uzakta durmuştu. Bizim indiğimizde tam uçağı incelemedim daha doğrusu önceden bilmedim ben işadamları gelmişlerdir, birileri gelmiştir diye. Türkiye çok aktif bir ülke yani gelir tabi özel uçağı olmuş Türkiye'nin zenginleri artmıştır. Ama daha sonra öğrendim. Yani ben de bütün belediye başkanları oradayken öğrendim. Tekrar olacak, Cemal Taşar'a,' sizin her gelişinizde böyle karşılanıyor musunuz?' dedim ben. Ahlat belediye başkanı, Mutki belediye başkanı, Hizan belediye başkanı, ilçe başkanları, il başkanları daha doğrusu ben de onlarla kuyruğa girdim merhabalaştım. Ama mesele Bilal Erdoğan'mış. Ben Bilal Erdoğan'ı şu açıdan yargılarım yani devletin tarifeli uçağı vardır, devletin tarifeli uçağı ile gelir, devletin tarifeli uçağı ile gider. Bilal Erdoğan'ın kendisinin, babasının parasından geldiyse eyvallah. Ama devletin tüyü bitmemiş yetiminin hakkıyla tek başına -Bilal Erdoğan'ın tek vazifesi Cumhurbaşkanının oğlu olmak- bir tek şeyle gelmiş olmasını ben yadırgadım. Bunu da söyledim.
- Uçağın kime ait olduğunu öğrenebildiniz mi?
Hayır. Uçağın kime ait olduğuyla ben hiç ilgilenmedim bile. Daha sonra ben hatta hareket ettiğim zaman uçağın şeyin öyle olduğunu öğrenmiş oldum. Ama uçak kime aitti, nasıldı ben onu bilemem. Bana göre sorumluluğu olan insanın daha dikkatli olması lazım. Tarifeli uçakla gelir, tarifeli uçakla gider.
***
Gazeteciliğin garip cilvesi. Ne ararken ne bulduk!.. Şimdi, Bilal Erdoğan'ın kamuoyunu aydınlatması gereken acil sorular var;
1- Son yıllarda bölgeye sıklaşan ziyaretleri, sadece Malazgirt Zaferi aşkından mı kaynaklanıyor?..
2- Muş'a Malazgirt Zaferi kutlamaları için Okçular Vakfı'nın ön hazırlıklarını yapmaya mı gitti?..
3- Bu özel uçuşlarda kimin özel uçağını kullanıyor?.. Parasını kim ödüyor?..
İsterseniz, beni yine mahkemeye verin. Ben de bu soruları orada sorayım. Tercih sizin!