Bir ülkenin bağımsızlık yıl dönümünde yaşanan beklenmedik işgal olayı, Lübnan halkı arasında büyük bir şok etkisi yarattı. Bugün, Lübnan'ın bağımsızlığını kazandığı gün olarak tarih sahnesinde yer alırken, İsrail ordusunun ülke topraklarına yönelik başlattığı saldırılar dikkat çekti. İşgalin detayları ve sonuçları hakkında henüz net bilgiler bulunmamakla birlikte, durumun yarattığı kaygı ve tepkiler giderek artıyor.İsrail ordusu, 8 Ekim tarihinden bu yana Gazze'ye yönelik düzenlediği saldırılarda 41 bin 615 kişiyi öldürdü. Bunun yanı sıra, Lübnan'a yönelik saldırılar da yoğunlaşmış durumda. İsrail, bu süreçte Hizbullah örgütünün lideri Hasan Nasrallah dahil olmak üzere toplam 7 üst düzey yöneticiyi hedef alarak öldürdü. 1992 yılından beri Hizbullah’ın genel sekreterliğini yürüten Nasrallah’ın ölümü, örgüt açısından büyük bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.Nasrallah’ın öldürülmesinin ardından, Hizbullah içinde kimin liderlik edeceği merak konusu oldu. Örgüt, Nasrallah'ın yerine hareketin yürütme konseyi başkanı Haşim Safiyuddin'in seçildiği yönündeki haberleri yalanladı. Bu yalanlama, örgüt içindeki muhtemel çekişmeleri örtbas etmek veya Safiyuddin'i korumak amacıyla yapılmış olabilir. Safiyuddin, Hizbullah’ın uluslararası yatırımlarını yönetiyor ve ABD tarafından "terörizm" listesine dahil edilmiş bir isim.Çatışmaların ne kadar süreceği belirsizliğini korurken, İsrail'in Lübnan'daki mülteci kamplarına saldırması ve Şam'ı bombalaması yeni bir göç akımı ihtimalini gündeme getiriyor. Irak Göç ve Göçmenler Bakanlığı, 144 Lübnan vatandaşını kabul ettiğini duyurdu. Lübnan halkı, sosyal medyada Türkiye’nin kendileri için güvenli bir seçenek olduğunu vurguluyor. Al-Monitor'un haberine göre, krizden kaçan Lübnanlıların Türkiye’yi tercih etme olasılığı artıyor.Lübnan Ulusal Ordusu, ekonomik kriz ve siyasi bölünmüşlük nedeniyle yeterince güçlü değil. Ordunun zayıf yapısı, Hizbullah’ın askeri gücü nedeniyle ülke içinde bir güç dengesi yaratıyor. Ancak, Lübnan sokaklarında ordunun güçsüzlüğü, Hizbullah'ın olası dış müdahalelere karşı güçlü kalmasını zorlaştırıyor.İsrail, 1982 yılında Lübnan’a girdi ve 2000 yılına kadar güney bölgesini işgal altında tuttu. Bugün, 1 Ekim'de yeniden başlattığı kara işgali, bu tarihin manidar bir şekilde bağımsızlık yılı dönümüyle çakışması, halk arasında daha büyük bir tepki doğurdu. Halk, İsrail’in saldırılarına karşı birleşerek dayanışma içinde hareket ediyor. Son günlerde meydana gelen kitlesel saldırılar sonucu birçok kişi yaralanırken, çoğunluk bu durumu İsrail’in sorumluluğu olarak görüyor.Lübnan'daki bu gelişmeler, bağımsızlık yıl dönümünde yaşanan işgalin ülke halkı üzerinde yarattığı şokun yanı sıra, bölgedeki siyasi dengelerin de nasıl etkileneceğini gösteriyor. İlerleyen günlerde, işgalin sonuçları ve halkın tepkileri daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.
Dünya
Yayınlanma: 01 Ekim 2024 - 11:50
Bağımsızlık Yıl Dönümünde İşgal Başlangıcı: Lübnan'da Şok Edici Gelişmeler
Bir ülkenin bağımsızlık yıl dönümünde yaşanan beklenmedik işgal olayı, Lübnan halkı arasında büyük bir şok etkisi yarattı.
Dünya
01 Ekim 2024 - 11:50
İlginizi Çekebilir