Avrupa Birliği, İltica Başvurularını Zorlaştırmak İçin Yedi Ülkeyi Güvenli Ülkeler Listesine Alıyor

Avrupa Birliği (AB), iltica başvurularını sınırlandırmak amacıyla Kosova, Bangladeş, Kolombiya, Mısır, Hindistan, Fas ve Tunus'u güvenli ülkeler listesine dahil etti. Avrupa Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’nin ise bu listeye alınmadığı belirtildi.

Avrupa Komisyonu, iltica sisteminde daha hızlı kararlar alınabilmesi ve başvurulardaki yoğunluğun azaltılması amacıyla tüm üye ülkeleri kapsayacak şekilde ortak bir "güvenli ülkeler listesi" hazırladı. Açıklanan listede Kosova, Bangladeş, Kolombiya, Mısır, Hindistan, Fas ve Tunus yer alırken, Türkiye'nin bulunmaması dikkat çekti.

Bu yedi ülkenin güvenli ülke olarak sınıflandırılmasıyla birlikte, bu ülkelerin vatandaşlarının avrupa birliği ülkelerine yaptığı iltica başvurularının kabul edilme şansı önemli ölçüde azalacak. Üye ülkeler, bu başvuruları daha hızlı bir şekilde işleme alarak geri çevirebilecek ve kaçak yollarla gelen kişilerin sınır dışı işlemlerini hızlandırabilecek. Şu anda bazı AB ülkeleri kendi ulusal güvenli ülke listelerini kullanıyor olsa da, Avrupa Komisyonu’nun bu adımıyla Birlik çapında uyumlu bir uygulama hedefleniyor.

Avrupa Komisyonu'nun Göçten Sorumlu Komiseri Magnus Brunner, yaptığı açıklamada iltica başvurularında yaşanan ciddi yığılmaya dikkat çekerek, karar süreçlerinin hızlandırılmasının önemine vurgu yaptı. Komisyonun önerisinin yürürlüğe girmesi için Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi'nin onayı gerekiyor.

Komisyon, 2015 yılında da benzer bir liste hazırlamış, ancak Türkiye'nin dahil edilip edilmeyeceği konusunda üye ülkeler arasında yaşanan tartışmalar nedeniyle süreç tamamlanamamıştı. Bugünkü açıklamada Türkiye'nin listede yer almamasına rağmen, genel ilke olarak Avrupa Birliği’ne aday ülkelerin güvenli ülke kriterlerini karşılamasının beklendiği belirtildi. Ancak bazı istisnai durumlar sebebiyle bir aday ülkenin liste dışında tutulabileceğine dikkat çekildi.

Açıklamada belirtilen istisnai durumlar arasında, aday ülkede ayrım gözetmeyen şiddet olaylarının bulunması, Avrupa Konseyi tarafından uygulanan yaptırımlar ya da o ülkeden yapılan iltica başvurularının Avrupa Birliği genelinde yüzde 20’nin üzerinde kabul edilme oranına sahip olması gibi gerekçeler yer aldı.

Son aylarda Avrupa genelinde artış gösteren düzensiz göç hareketleri, kamuoyunda ciddi endişelere yol açarken, aşırı sağcı ve sağ popülist partilerin güçlenmesine zemin hazırladı. Bu gelişmeler, Avrupa Birliği kurumları üzerinde, düzensiz göçün önlenmesine yönelik daha sert adımlar atılması yönünde baskıların artmasına sebep oldu.