Ahmet Davutoğlu yeni partisini açıklarken, kibir, vizyon, nefret söylemleri, tevazu, takiye, şeffaflık, ilkeli tutum ve tavırlar kelimelerine özellikle vurgu yaptı. Yeni bir hal ile hallenmeye ihtiyacımız var diyen Ahmet Davutoğlu, "Hepinizi yeni bir vizyonla birlikte yeni bir hâl ile hâllenmeye davet ediyorum" dedi.
Ahmet Davutoğlu, Konya Dostları Platformu’nun düzenlediği iftar programında konuştu. Ankara’da katıldığı iftardaki konuşmasında yeni bir vizyona ihtiyaç olduğu yönündeki sözlerini hatırlatan Davutoğlu “Evet ülkemizin, İslam dünyasının ülkemizin yeni bir vizyona ihtiyacı var. Bizim şu an sloganlara ve çok üst düzey söylemlere değil yeni bir hâle ihtiyacımız var” dedi. Davutoğlu “Sadece kazanımlarımız olan özgürlüklerimizi değil temel değerlerimizi de yitirmemek için hepinizi yeni bir vizyonla birlikte yeni bir hâl ile hâllenmeye davet ediyorum. Bu yeni hâl bir milletin ve insanlığın geleceğine hitap edebilecek olan bir duruşun eseri olacaktır. Özetle ya yeni bir hâl ya da izmihlal” ifadelerini kullandı.
"Kadir gecesi ile bayram arasında Konya’daysanız yapmanız gereken tefekkürdür" diyen Davutoğlu sözlerini "muhasebeye ihtiyacımız var" diyerek sürdürdü.
"SUSAN BİR TOPLUMDAN DAHA TEHLİKELİSİ YOKTUR"
"Bizler nesle nasıl hesap verebileceğimizin muhasebesini yapmalıyız.... Peki nedir muhasebe? Kaybettiğimiz değerleri nasıl kazanacağız?' diye sormazsak bu muhasebeden alnı ak çıkamayız. Geçtiğimiz aylarda Katar’da bir konferansta bir soru soruldu; 'İslam dünyasında gördüğünüz en temel eksiklik nedir?' diye... Düşünce özgürlüğünün temeli insan haysiyetidir. Bu dönemde önce her birimizin düşüncelerini rahatça ifade edebileceği bir zemine ihtiyaç var. Maalesef bugün İslam dünyasının birçok köşesinde bu temel problemle karşı karşıyayız. Kınayanın kınamasından, tehdit edenin tehdit etmesinden çekinmeden konuşalım."
Davutoğlu "Susan bir toplumdan daha tehlikelisi yoktur" dedi ve "Hikmetli bir lisan ile birbirimize hitap ederek bugünlerde çok açık bir muhasebe yapmak zorundayız" ifadelerini kullandı.
"Düşünen toplumlar hiçbir büyük oyunun kurbanı olmazlar... Eğer yakınlarımızı kayırmaya başlamışsak, emaneti ehline veremez haline geliriz.... Bir makama gelişin temel ölçüsü ehliyet olmadıkça bir toplumda etkin bir yönetim kurulamaz."
"EN BÜYÜK İHANET EDEN O OLUR"
Konuşmasına dini değerleri çıkarları için hoyratça kullanan zihniyeti eleştirerek devam eden Ahmet Davutoğlu, "Dini duygu ve düşüncelerimizin menfaat odaklarının çıkarları için kullanılmasına asla müsade etmeyeceğiz" dedi. Davutoğlu; "Siyasal ve ekonomik çıkarlar bağlamında dinimizin değerlerinin hoyratça kullanılması, kim tarafından olursa olsun, en büyük ihanet eden olur. Bu değerlerin çıkarlara alet edilmesine asla göz yummayacağız. Ankara’daki konuşmamda yeni bir vizyona ihtiyaç var demiştim. Evet insanlığın yeni bir vizyona ihtiyacı var. Bizim yeni sloganlara, üst söylemlere değil, yeni bir hale ihtiyacımız var. Peki nasıl bir hal? Öyle bir hal ki; kibrin yerini tevazunun, öfkenin yerini muhabbetin, nefret söyleminin yerini muhabbet söyleminin, her gün değişen tavırların yerini ilkeli tutarlı tavırların, takiyenin yerini şeffaflığın aldığı yeni bir hale ihtiyacımız var. Bizler yeni bir hal ile hallendikçe biliniz ki karşı karşıya kaldığımız problemleri birer birer çözecek güce kavuşuruz. Ama bu yeni hali bir davranış, duruş olarak ortaya koymadıkça sadece kazanımlarımız olan özgürlüklerimizi değil temel değerlerimizi de yitirir." şeklinde düşüncelerini beyan etti.
Ahmet Davutoğlu, Konya Dostları Platformu’nun düzenlediği iftar programında konuştu. Ankara’da katıldığı iftardaki konuşmasında yeni bir vizyona ihtiyaç olduğu yönündeki sözlerini hatırlatan Davutoğlu “Evet ülkemizin, İslam dünyasının ülkemizin yeni bir vizyona ihtiyacı var. Bizim şu an sloganlara ve çok üst düzey söylemlere değil yeni bir hâle ihtiyacımız var” dedi. Davutoğlu “Sadece kazanımlarımız olan özgürlüklerimizi değil temel değerlerimizi de yitirmemek için hepinizi yeni bir vizyonla birlikte yeni bir hâl ile hâllenmeye davet ediyorum. Bu yeni hâl bir milletin ve insanlığın geleceğine hitap edebilecek olan bir duruşun eseri olacaktır. Özetle ya yeni bir hâl ya da izmihlal” ifadelerini kullandı.
"Kadir gecesi ile bayram arasında Konya’daysanız yapmanız gereken tefekkürdür" diyen Davutoğlu sözlerini "muhasebeye ihtiyacımız var" diyerek sürdürdü.
"SUSAN BİR TOPLUMDAN DAHA TEHLİKELİSİ YOKTUR"
"Bizler nesle nasıl hesap verebileceğimizin muhasebesini yapmalıyız.... Peki nedir muhasebe? Kaybettiğimiz değerleri nasıl kazanacağız?' diye sormazsak bu muhasebeden alnı ak çıkamayız. Geçtiğimiz aylarda Katar’da bir konferansta bir soru soruldu; 'İslam dünyasında gördüğünüz en temel eksiklik nedir?' diye... Düşünce özgürlüğünün temeli insan haysiyetidir. Bu dönemde önce her birimizin düşüncelerini rahatça ifade edebileceği bir zemine ihtiyaç var. Maalesef bugün İslam dünyasının birçok köşesinde bu temel problemle karşı karşıyayız. Kınayanın kınamasından, tehdit edenin tehdit etmesinden çekinmeden konuşalım."
Davutoğlu "Susan bir toplumdan daha tehlikelisi yoktur" dedi ve "Hikmetli bir lisan ile birbirimize hitap ederek bugünlerde çok açık bir muhasebe yapmak zorundayız" ifadelerini kullandı.
"Düşünen toplumlar hiçbir büyük oyunun kurbanı olmazlar... Eğer yakınlarımızı kayırmaya başlamışsak, emaneti ehline veremez haline geliriz.... Bir makama gelişin temel ölçüsü ehliyet olmadıkça bir toplumda etkin bir yönetim kurulamaz."
"EN BÜYÜK İHANET EDEN O OLUR"
Konuşmasına dini değerleri çıkarları için hoyratça kullanan zihniyeti eleştirerek devam eden Ahmet Davutoğlu, "Dini duygu ve düşüncelerimizin menfaat odaklarının çıkarları için kullanılmasına asla müsade etmeyeceğiz" dedi. Davutoğlu; "Siyasal ve ekonomik çıkarlar bağlamında dinimizin değerlerinin hoyratça kullanılması, kim tarafından olursa olsun, en büyük ihanet eden olur. Bu değerlerin çıkarlara alet edilmesine asla göz yummayacağız. Ankara’daki konuşmamda yeni bir vizyona ihtiyaç var demiştim. Evet insanlığın yeni bir vizyona ihtiyacı var. Bizim yeni sloganlara, üst söylemlere değil, yeni bir hale ihtiyacımız var. Peki nasıl bir hal? Öyle bir hal ki; kibrin yerini tevazunun, öfkenin yerini muhabbetin, nefret söyleminin yerini muhabbet söyleminin, her gün değişen tavırların yerini ilkeli tutarlı tavırların, takiyenin yerini şeffaflığın aldığı yeni bir hale ihtiyacımız var. Bizler yeni bir hal ile hallendikçe biliniz ki karşı karşıya kaldığımız problemleri birer birer çözecek güce kavuşuruz. Ama bu yeni hali bir davranış, duruş olarak ortaya koymadıkça sadece kazanımlarımız olan özgürlüklerimizi değil temel değerlerimizi de yitirir." şeklinde düşüncelerini beyan etti.