Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan tarafından açıklanan yargı paketine ilişkin değerlendirmesinde "Tutukluluk süresinin uzun olması, kişinin neyle suçlandığını bilmemesi, mahkeme önüne çıkmaması, tedbir olması gereken tutuklamanın adeta cezalandırma gibi olması vicdanların kabul edeceği bir şey değil" ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün Yargı Reformu ile ilgili açıklamalarından önemli bölümler şu şekilde:
Belgenin bir kısmı kanun bir kısmı genelge, bir kısmı yönetmelik gerektiriyor. Kanun gerektiren düzenlemeler Meclis’in takdirinde. Buradaki temel düşünce farklı kararlarla alakalı. Aynı davada sanıklar bir kısım istinafta kesinleşiyor diğer kısım Yargıtay’a gidiyor. Diyelim ki, Yargıtay cezayı bozdu, bu arada istinafta suçu kesinleşen kişiler cezaevine girdi. İki yıl sürdü Yargıtay ve suç yoktur dedi. O arada istinafta kesinleşip hapis yatanlar ne oluyor? Düşüncemiz, aynı dosyada Yargıtay’a giden sanıkların olması bekletici mesele olsun. Yargıtay onaylarsa o zaman infaz olsun dedik. Umarız ilk pakette geçecek. Bu düzenlemenin bir an önce gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Meclis’te irade oluşursa infazı beklemesi söz konusu olabilir.
"İnfazın düzenlenmesiyle ilgili bir kanun söz konusu olabilir"
Dosya itibarıyla istinafta kesinleşen, Yargıtay'a giden bir durum varsa bu konu Meclis'in gündeminde. Umarız çok geç olmadan kanunlaşır ve reformun önemli adımlarından biri gerçekleşmiş olur. İnfazın düzenlenmesiyle ilgili bi kanun sözkonusu olabilir. Burada kimin cezaevinde ne kadar kalacağı mahkumiyet ve mahkeme kararlarıyla ilgili. Türkiye iç hukukun parçası olarak AİHM'le ilgili sözleşmeler yapmıştır. Yargıtay Başsavcılığı'nın verdiği bir tebliğname var. Bu husus Yargıtay'da görülecek bir konudur.
"Tutukluluğun cezaya dönüşmesi vicdanların kabul edeceği bir şey değil"
Tutukluluk gerçekten bir tedbir. Tutuklu olan kişi yargılama sonucunda beraat de edebilir. Ama yargı makamlarının kanundaki şartlar ortaya çıktığında bu karar veriliyor. Tutuklamayla alakalı bu tedbirin ölçülülük ve zorunluluk ilkesi içerisinde gerçekleşmesi sözkonusu. Biz özellikle uygulamalarda haklı eleştirilerdeki gibi yıllar süren dosyalar savcılığın önünde. Dosyanın safahatı ve delil toplamasıyla ilgili uzuyor. Tutukluluk süresinin uzun olması, kişinin neyle suçlandığını bilmemesi, mahkeme önüne çıkmaması, tedbir olması gereken tutuklamanın adeta cezalandırma gibi olması vicdanların kabul edeceği bir şey değil. Bu makul süre olmalı. Hem AİHM hem de Anayasa Mahkemesi içtihatları var bu konuda. Savcılık makamı da daha etkin bir soruşturma yapacak. Şüpheli de neyle suçlandığını bilecek ve ona göre savunma hakkını yapacak.
Terörle Mücadele Kanunu düzenlemeleri nasıl yapılacak?
Terörle Mücadele Kanunu'yla ilgili arkadaşlarımız sürekli görüşüyorlar. Hem TBMM'de hem de AB'de yaptığımız çalışmalar var. Biz birileri dedi diye değil vatandaşımız için buna çalışıyoruz. O konuda belli mesafe katettik. AB şu an seçimle meşgul, ilk fırsatta anlaşacağımız ortak metin ve yol haritasına ulaşabileceğimizi düşünüyorum.
"Af ve İnfaz Sistemi ile ilgili çalışmalarımız var"
Kamuoyunda afla, şartlı tahliye, denetimli serbestlik birbiriyle karıştırılıyor. MHP'nin teklifi de af değil. Çocuğunu öldürmüş, hırsızlık yapmış, istismarda bulunmuş vs. Belli bir düzeyde kamuoyunu, vatandaşları rahatsız etmeyecek şekilde infaz sistemiyle ilgili düzenlemeyi düşünüyoruz. Meclis değerlendirirse, daha çağdaş infaz sistemiyle ilgili önerilerimiz var. Sayın Cumhurbaşkanımızın da dün söylediği gibi infaza ilişkin, hamile, çocuklu insanlarıyla ilgili, elbetet özgürlük lehine düzenlemeler yapma kararındayız. Yaşlı kadın, çocuğu var mesela. Evde infaz, hafta sonu infaz gibi meseleler var. Af suçun önlenmesi için önemlibir enstrüman değil. İnfaza yönelik çalışmamız var. Meclis takdir ederse af değil infaz sistemiyle ilgili belki düzenlemeler olabilir.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün Yargı Reformu ile ilgili açıklamalarından önemli bölümler şu şekilde:
Belgenin bir kısmı kanun bir kısmı genelge, bir kısmı yönetmelik gerektiriyor. Kanun gerektiren düzenlemeler Meclis’in takdirinde. Buradaki temel düşünce farklı kararlarla alakalı. Aynı davada sanıklar bir kısım istinafta kesinleşiyor diğer kısım Yargıtay’a gidiyor. Diyelim ki, Yargıtay cezayı bozdu, bu arada istinafta suçu kesinleşen kişiler cezaevine girdi. İki yıl sürdü Yargıtay ve suç yoktur dedi. O arada istinafta kesinleşip hapis yatanlar ne oluyor? Düşüncemiz, aynı dosyada Yargıtay’a giden sanıkların olması bekletici mesele olsun. Yargıtay onaylarsa o zaman infaz olsun dedik. Umarız ilk pakette geçecek. Bu düzenlemenin bir an önce gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Meclis’te irade oluşursa infazı beklemesi söz konusu olabilir.
"İnfazın düzenlenmesiyle ilgili bir kanun söz konusu olabilir"
Dosya itibarıyla istinafta kesinleşen, Yargıtay'a giden bir durum varsa bu konu Meclis'in gündeminde. Umarız çok geç olmadan kanunlaşır ve reformun önemli adımlarından biri gerçekleşmiş olur. İnfazın düzenlenmesiyle ilgili bi kanun sözkonusu olabilir. Burada kimin cezaevinde ne kadar kalacağı mahkumiyet ve mahkeme kararlarıyla ilgili. Türkiye iç hukukun parçası olarak AİHM'le ilgili sözleşmeler yapmıştır. Yargıtay Başsavcılığı'nın verdiği bir tebliğname var. Bu husus Yargıtay'da görülecek bir konudur.
"Tutukluluğun cezaya dönüşmesi vicdanların kabul edeceği bir şey değil"
Tutukluluk gerçekten bir tedbir. Tutuklu olan kişi yargılama sonucunda beraat de edebilir. Ama yargı makamlarının kanundaki şartlar ortaya çıktığında bu karar veriliyor. Tutuklamayla alakalı bu tedbirin ölçülülük ve zorunluluk ilkesi içerisinde gerçekleşmesi sözkonusu. Biz özellikle uygulamalarda haklı eleştirilerdeki gibi yıllar süren dosyalar savcılığın önünde. Dosyanın safahatı ve delil toplamasıyla ilgili uzuyor. Tutukluluk süresinin uzun olması, kişinin neyle suçlandığını bilmemesi, mahkeme önüne çıkmaması, tedbir olması gereken tutuklamanın adeta cezalandırma gibi olması vicdanların kabul edeceği bir şey değil. Bu makul süre olmalı. Hem AİHM hem de Anayasa Mahkemesi içtihatları var bu konuda. Savcılık makamı da daha etkin bir soruşturma yapacak. Şüpheli de neyle suçlandığını bilecek ve ona göre savunma hakkını yapacak.
Terörle Mücadele Kanunu düzenlemeleri nasıl yapılacak?
Terörle Mücadele Kanunu'yla ilgili arkadaşlarımız sürekli görüşüyorlar. Hem TBMM'de hem de AB'de yaptığımız çalışmalar var. Biz birileri dedi diye değil vatandaşımız için buna çalışıyoruz. O konuda belli mesafe katettik. AB şu an seçimle meşgul, ilk fırsatta anlaşacağımız ortak metin ve yol haritasına ulaşabileceğimizi düşünüyorum.
"Af ve İnfaz Sistemi ile ilgili çalışmalarımız var"
Kamuoyunda afla, şartlı tahliye, denetimli serbestlik birbiriyle karıştırılıyor. MHP'nin teklifi de af değil. Çocuğunu öldürmüş, hırsızlık yapmış, istismarda bulunmuş vs. Belli bir düzeyde kamuoyunu, vatandaşları rahatsız etmeyecek şekilde infaz sistemiyle ilgili düzenlemeyi düşünüyoruz. Meclis değerlendirirse, daha çağdaş infaz sistemiyle ilgili önerilerimiz var. Sayın Cumhurbaşkanımızın da dün söylediği gibi infaza ilişkin, hamile, çocuklu insanlarıyla ilgili, elbetet özgürlük lehine düzenlemeler yapma kararındayız. Yaşlı kadın, çocuğu var mesela. Evde infaz, hafta sonu infaz gibi meseleler var. Af suçun önlenmesi için önemlibir enstrüman değil. İnfaza yönelik çalışmamız var. Meclis takdir ederse af değil infaz sistemiyle ilgili belki düzenlemeler olabilir.