ABD'nin Wisconsin'inde gerçekleşen ve iki kişinin hayatını kaybettiği, altı kişinin yaralandığı okul saldırısı gerçekleştiren 15 yaşındaki Natalie Rupnow'un, Eskişehir'de beş kişinin bıçaklayan Arda Küçükyetim'den ilham aldığı ortaya çıktı. Saldırganın sosyal medyanın genişleyen altı sayfalık manifestosu, bu bilgilerin göz önüne alınmasını sağladı.Eskişehir Saldırganına Övgü
Natalie Rupnow, saldırıdan kısa bir süre önce sosyal medyada yayımladığı manifestoda, kendisini "Samantha" olarak tanımlayarak, Eskişehir'deki bıçaklı Saldırgan Arda Küçükyetim'i "ilham kaynağı" olarak gösterdi. Küçükyetim'de, birkaç ay önce, Eskişehir'de bir çay bahçesinde gerçekleştirilen bıçaklı saldırıyla ilgili endişe duyuldu.Beş kişiyi yaralayan ve saldırı anını sosyal medyada paylaşan 18 yaşındaki Küçükyetim, yakalanarak tutuklanmıştı. Kendisini "ulusal sosyalist" olarak yönlendiren ve yayımladığı manifestoyu iletmeye dikkat eden Küçükyetim, birçok tartışmanın odağındaydı.Manifestonun Kan Donduran Detayları
Rupnow'un manifestosu, ailesiyle olan sorunlara değinerek, onları "pislik" olarak tanımladı. "ailenin yanlış çocuğu" olarak nitelendirilen genç saldırgan, ailesinin onu sevmediğini iddia etti.Manifestonun devamında, toplum ve insanların nefretin kökenini şu ifadelerle açıkladı:
"Bu dünyada yanlış insanlar olarak doğmuşum. Ailem tam anlamıyla kirlilik insanları. Bir dönem silah alıp öldürdümyi gördük ama evren için daha iyi planlar vardı. İnsanlardan ve toplumdan nefret etmeye başladık. Bu tamamen benim hatam değil."Genç Saldırgan ayrıca, kendisinin hiçbir zaman toplum tarafından kabul edilmediğini belirtti ve şu sözlerini ekledi: "Bana kimse iyi gözle bakmadı. Yalnız olmayı seviyorum."Okul Saldırısının Detayları
Wisconsin eyaletinin başkenti Madison'da yer alan Bol Yaşam Hristiyan Okulu'nda dün sabah saatlerinde meydana gelen saldırı, ABD'de kamuoyunu şoke etti.Polisin edindiği bilgiye göre, Saldırgan Natalie Rupnow, okulun bir öğrencisiydi. Olayda, biri öğretmen, öteki öğrenci olmak üzere iki kişi silahla vurarak öldürdü, altı kişiyi de yaraladı. Saldırının ardından genç saldırgan olay yerinde intihar etti.şiddetli saldırıda bir ölüm olduğu açıklanırken, yapılan yeni bilgilendirme ile ölü sayıları ikiye bölünerek yükseltildi. Yaralıların durumu ağır olanların bulunduğu belirtildi.Arda Küçükyetim Etkisi
Uzmanlar, Natalie Rupnow'un saldırıyı gerçekleştirmeden önce Arda Küçükyetim'e hayranlığını dile getirdiği manifestoyu yayımlamasının, bu tür tarihinde küresel bir tehdit oluşturabileceğine işaret edildiğini belirtti. Sosyal içerikli saldırganların eylemlerinin yüceltici paylaşımlarının yapılması, benzer saldırılara eklenen kayıtlar ifade ediliyor.Eskişehir Salgın Küçükyetim'in eylemi, Türkiye'de büyük tepki toplamış, sosyal medyada yayınlanan görüntüler ise özellikle genç bireylerin üzerindeki olumsuz etkiler nedeniyle sert bir şekilde eleştirilmişti.Uzmanların Görüşü
Psikologlar ve güvenlik önlemleri, bu tür olayların bir zincirleme etki yaratabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle sosyal medyada yayılan şiddet içerikli paylaşımlar ve manifestolar, radikal bu tür eylemlerden etkilenmesine yol açıyor. Yetkililer, sosyal medya denetimlerinin geliştirilmesi ve toplumun bu tür içeriklerinin karşı bilinçlendirilmesini vurguluyor.ABD ve Türkiye'deki bu saldırılar, sosyal medyanın teşvik edici etkileri üzerindeki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Natalie Rupnow, saldırıdan kısa bir süre önce sosyal medyada yayımladığı manifestoda, kendisini "Samantha" olarak tanımlayarak, Eskişehir'deki bıçaklı Saldırgan Arda Küçükyetim'i "ilham kaynağı" olarak gösterdi. Küçükyetim'de, birkaç ay önce, Eskişehir'de bir çay bahçesinde gerçekleştirilen bıçaklı saldırıyla ilgili endişe duyuldu.Beş kişiyi yaralayan ve saldırı anını sosyal medyada paylaşan 18 yaşındaki Küçükyetim, yakalanarak tutuklanmıştı. Kendisini "ulusal sosyalist" olarak yönlendiren ve yayımladığı manifestoyu iletmeye dikkat eden Küçükyetim, birçok tartışmanın odağındaydı.Manifestonun Kan Donduran Detayları
Rupnow'un manifestosu, ailesiyle olan sorunlara değinerek, onları "pislik" olarak tanımladı. "ailenin yanlış çocuğu" olarak nitelendirilen genç saldırgan, ailesinin onu sevmediğini iddia etti.Manifestonun devamında, toplum ve insanların nefretin kökenini şu ifadelerle açıkladı:
"Bu dünyada yanlış insanlar olarak doğmuşum. Ailem tam anlamıyla kirlilik insanları. Bir dönem silah alıp öldürdümyi gördük ama evren için daha iyi planlar vardı. İnsanlardan ve toplumdan nefret etmeye başladık. Bu tamamen benim hatam değil."Genç Saldırgan ayrıca, kendisinin hiçbir zaman toplum tarafından kabul edilmediğini belirtti ve şu sözlerini ekledi: "Bana kimse iyi gözle bakmadı. Yalnız olmayı seviyorum."Okul Saldırısının Detayları
Wisconsin eyaletinin başkenti Madison'da yer alan Bol Yaşam Hristiyan Okulu'nda dün sabah saatlerinde meydana gelen saldırı, ABD'de kamuoyunu şoke etti.Polisin edindiği bilgiye göre, Saldırgan Natalie Rupnow, okulun bir öğrencisiydi. Olayda, biri öğretmen, öteki öğrenci olmak üzere iki kişi silahla vurarak öldürdü, altı kişiyi de yaraladı. Saldırının ardından genç saldırgan olay yerinde intihar etti.şiddetli saldırıda bir ölüm olduğu açıklanırken, yapılan yeni bilgilendirme ile ölü sayıları ikiye bölünerek yükseltildi. Yaralıların durumu ağır olanların bulunduğu belirtildi.Arda Küçükyetim Etkisi
Uzmanlar, Natalie Rupnow'un saldırıyı gerçekleştirmeden önce Arda Küçükyetim'e hayranlığını dile getirdiği manifestoyu yayımlamasının, bu tür tarihinde küresel bir tehdit oluşturabileceğine işaret edildiğini belirtti. Sosyal içerikli saldırganların eylemlerinin yüceltici paylaşımlarının yapılması, benzer saldırılara eklenen kayıtlar ifade ediliyor.Eskişehir Salgın Küçükyetim'in eylemi, Türkiye'de büyük tepki toplamış, sosyal medyada yayınlanan görüntüler ise özellikle genç bireylerin üzerindeki olumsuz etkiler nedeniyle sert bir şekilde eleştirilmişti.Uzmanların Görüşü
Psikologlar ve güvenlik önlemleri, bu tür olayların bir zincirleme etki yaratabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle sosyal medyada yayılan şiddet içerikli paylaşımlar ve manifestolar, radikal bu tür eylemlerden etkilenmesine yol açıyor. Yetkililer, sosyal medya denetimlerinin geliştirilmesi ve toplumun bu tür içeriklerinin karşı bilinçlendirilmesini vurguluyor.ABD ve Türkiye'deki bu saldırılar, sosyal medyanın teşvik edici etkileri üzerindeki tartışmaları yeniden alevlendirdi.