Hindistan’ın yönetimindeki Cammu Keşmir bölgesinde, geçtiğimiz günlerde meydana gelen terör saldırısının ardından hindistan ile Pakistan arasındaki gerilim iyice arttı. Keşmir’in sınır hattında yaşanan çatışmalar, son dört yılın en şiddetli çatışmaları olarak kayıtlara geçti.Keşmir’de Yaşanan Terör Saldırısının Ardından Çatışmalar Alevlendi22 Nisan’da, Hindistan’ın kontrolündeki Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde silahlı kişiler tarafından gerçekleştirilen terör saldırısının ardından, bölgedeki gerilim tırmanmaya başladı. Saldırıda 26 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi ise yaralanmıştı. Saldırının ardından Hindistan ve Pakistan orduları arasında ağır silahlarla yapılan çatışmalar daha da şiddetlendi. Bu çatışmalar, son dört yılın en yoğun ve şiddetli çatışmaları olarak tanımlandı.Pakistan ordusu, Hindistan’a ait karakolları hedef alarak, Keşmir’in Samahni Vadisi'nde Hindistan mevzilerine yoğun saldırılar düzenledi. Hindistan basını, bu çatışmaların oldukça şiddetli olduğunu ve iki ülke arasındaki tansiyonun hızla yükseldiğini bildirdi.Hindistan Başbakanı Modi, Güvenlik Toplantısı DüzenlediTerör saldırısının ardından Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Suudi Arabistan’daki resmi ziyaretini yarıda keserek, Yeni Delhi'ye dönme kararı aldı. Başkentte, güvenlik durumu hakkında bir değerlendirme toplantısı gerçekleştiren Modi, üst düzey yetkililerle birlikte olayla ilgili bir güvenlik planı oluşturdu. Hindistan'da çıkan haberlerde, saldırıyı yasaklı Leşker-i Tayyibe örgütünün uzantısı olan Direniş Cephesi'nin (TRF) üstlendiği belirtildi.Hindistan hükümeti, saldırının ardından, Pakistan ile olan diplomatik ilişkileri de derinden etkileyen adımlar attı. "İndus Suları Anlaşması"nı askıya alan Hindistan, Pakistanlı müsteşarların bir hafta içinde ülkeyi terk etmelerini istedi ve tüm Pakistan vatandaşlarına verilen vizeleri iptal etti.İndus Suları Anlaşması ve Su SorunlarıHindistan ve Pakistan arasında su paylaşımını düzenleyen İndus Suları Anlaşması, 1960 yılında Dünya Bankası'nın garantörlüğünde imzalanmıştı. Bu anlaşmaya göre, Beas, Ravi ve Sutlej nehirlerinin kontrolü Hindistan’a verilmişken, Indus, Jhelum ve Chenab nehirlerinin kontrolü ise Pakistan’a aitti.Ancak Hindistan’ın bu nehirler üzerinde inşa ettiği barajlar, Pakistan’ı su kıtlığı ve su baskını gibi sorunlarla karşı karşıya bırakmaktadır. Hindistan, bu projelerin anlaşmaya uygun olduğunu savunsa da, Pakistan, Hindistan’ın inşa ettiği barajların su akışını engelleyerek, kendi su kaynaklarını tehdit ettiğini öne sürmektedir.Keşmir'in Tarihi Gerilimi ve Devam Eden ÇatışmalarKeşmir, Hindistan ve Pakistan arasında uzun yıllardır devam eden bir anlaşmazlık konusu olmuştur. 1947’de bağımsızlıklarını kazanan her iki ülke de Keşmir'in tamamında hak iddia etmektedir. Hindistan, bölgenin kendi toprağı olduğunu savunurken, Pakistan ise Keşmir'in kendi kontrolündeki kısmını "Azad Keşmir" olarak adlandırmaktadır. Bu durum, Keşmir’deki gerginliğin temelini oluşturmakta ve zaman zaman büyük çatışmalara yol açmaktadır.Hindistan hükümetinin 2019 yılında Keşmir’in yarı özerk statüsünü iptal etmesinin ardından, bölgedeki gerilim daha da artmış, iki ülke arasındaki ilişkilerde ciddi bir soğuma yaşanmıştır. Hindistan, Keşmir’i doğrudan yönetmeye başlamış ve bölgedeki Müslüman nüfusun haklarını ihlal ettiği iddiaları gündeme gelmiştir. Bu gelişmeler, Hindistan ile Pakistan arasındaki çatışmaların şiddetlenmesine neden olmuştur.Keşmir, tarihsel olarak Hindistan ve Pakistan arasında çok önemli bir stratejik bölge olmuştur ve bu bölgedeki gerginlikler, her iki ülkenin de ulusal güvenliğini doğrudan etkilemektedir. Bugün bile, Keşmir’deki çatışmaların çözülmesi için bir çözüm bulunamamış ve bölge uluslararası alanda büyük bir kriz kaynağı olmaya devam etmektedir.
