CHP'den yapılan açıklamada, "CHP Parti Meclisi'nde boykot yok seçime gidilme kararı alındı." denildi.
CHP Genel Başkanı kemal kılıçdaroğlu yaptığı grup toplantısında YSK'nın kararına ilişkin "Bunlar çete" değerlendirmesi yaptı.
Yüksek Seçim Kurulunun bir yasası var, “Seçimlerin başlamasından bitimine kadar dürüstlükle seçimi yapacağız” diyor. “Seçim süresince yolsuzluklar varsa engelleyeceğiz” diyor, “Şikâyetler, itirazlar varsa bunlara da bakacağız” diyor. Ne istiyoruz biz? Adalet istiyoruz. Ne istiyoruz? Dürüst davranan bir yüksek seçim kurulu istiyoruz. Yani yasanın öngördüğü ve daha önce de benzer olaylar öncesinde verdiği kararların arkasında duran bir mahkeme istiyoruz. Yüksek Seçimi Kurulu bu; esen rüzgâra göre karar veren değil, kanuna göre, hukukun üstünlüğüne göre ve vicdana göre karar veren bir mahkeme istiyoruz, bir Yüksek Seçim Kurulu istiyoruz. Gelen talimata göre karar veren bir Yüksek Seçim Kurulu değil.
Şikâyetler geldi, eyvallah olabilir. Yüksek Seçim Kurulu ben bunlara bakacağım dedi, gayet normal bakabilir.
Sayıyorum; bir, gelen şikâyet üzerine 39 ilçedeki bütün geçersiz oylar sayıldı, bir oy bile kalmadı tamamı sayıldı. Sonuç kim? Ekrem İmamoğlu.
Geçiyoruz, o yetmedi altı ilçede bütün sandıkları sayacağız dediler. Buyurun beyler sayın, korkumuz yok ki, biz milletin verdiği oya güveniyoruz, iradesiyle gitti sandıkta oyunu kullandı. Bütün oylar sayıldı, değişen bir şey oldu mu? Hayır.
Geçiyorum, baktılar değişmiyor, bu sefer Büyükçekmece üzerinde bir operasyon yapabilir miyiz? Savcısı, polisi, kaymakamı hep beraber evlere baskın yapmaya başladılar, siz burada oturuyor musunuz oturmuyor musunuz? Sahte tutanaklar tutmaya başladılar. Ama bizim milletvekili arkadaşlarımız derhal olaya müdahil oldu, Büyükçekmece’deki bütün o polisin gittiği yerlere gittiler tutanakları tuttular, gerçekleri getirip hâkimlerin önüne koydular. İtiraz edecekleri bir şey kalmadı ve ondan vazgeçtiler.
Sonra... 22 ilçede dediler ki, sondajla belli sandıkları alacağız ve onları yeniden sayacağız. Peki. Yüksek Seçim Kurulunun tarihinde böyle bir şey yoktur, ama yaptılar. 57 sandığı beyler oturdular kendileri seçtiler, güzel, 57 sandığı saydılar. Sonuç? Sonuç yine değişmedi.
"BAKTILAR BU İŞ OLMUYOR"
Yetti mi? Hayır. Efendim 41 bin kısıtlı var dediler, seçim sonuçlarını bunlar etkiler, bunların sayılması lazım dediler. Bu sefer kısıtlı listeleri bizde yok, normalde hiçbir partide olmaması lazım. Nereye teslim edilmiş? Devletin vicdanına teslim edilmiş, kimin hapishanede olup olmadığını biz nereden bileceğiz? Onları da dediler sayacağız. Birilerinden aldılar bilgileri dokümanları sayacağız. Sayın dedik. 41 bin 132 diye yola çıktılar, 766 kısıtlı çıktı.
Baktılar bu iş olmuyor, olmuyor bir türlü. Ne yapacağız? Efendim şimdi sandık kurullarının oluşumunda bir hata var dediler, bir usulsüzlük var. İyi de, sandık kurullarını biz oluşturmadık, AK Parti de oluşturmadı. Nasıl oluşacağı kanunda var. Kim yaptı? Hâkimler yaptı. Nasıl yaptılar? Seçtiler. Ne zaman yaptılar bunu? Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaptılar. Ne zaman yaptılar bunu? Daha önceki seçimlerde yaptılar. Ne zaman yaptılar bunu? Bu son seçimlerde yaptılar. İtiraz var mı? İtiraz yok. Listeler kesinleşmiş mi? Kesinleşmiş. Ama dediler ki, hayır olmaz, bunların değişmesi lazım. Bunu gerekçe göstererek verilen mazbatayı iptal ettiler arkadaşlar.
Bakın şimdi… Daha geleceğim arkadaşlar, geleceğim!
Hâkim dediğin adam, verdiği kararın arkasında duran adamdır. Esen rüzgâra göre yön değiştiren, karar veren hâkim değildir, hâkim dediğin adam vicdanına göre karar veren adamdır, hâkim dediğin adam satılık adam değildir! Evet, hâkim dediğin adam satılık adam değildir, esen rüzgâra göre yön değiştiren adam değildir. Hâkim dediğin kişi, siyasal baskılara boyun eğen adam değildir. Hâkim dediğin kişi; vicdanıyla, adaletle karar veren adamdır. Hâkim dediğiniz kişi budur. Çünkü adaletin olmadığı bir devlet ayakta kalmaz. Adalet neyin temeliydi? Mülkün temeli, yani devletin temeli adalettir. Devletin temeliyle oynadılar, milletin iradesine kumpas kurdular. Kimin aracılığıyla? Yedi tane hâkim aracılığıyla.
Bakın niye bunu söyledim? Benzer bir dava geliyor, benzer bir itiraz geliyor, Bursa Mustafakemalpaşa, reddediyorlar. Diyorlar ki, sandık kurulu oluşmuş, itiraz yok, eğer varsa böyle bir uyuşmazlık, varsa ya da bir olay varsa verirsiniz mahkemeye gider bakar. Vatandaşın gidip oyunu kullandığını herkes biliyor. Reddediyor bunu, nasıl? Oybirliğiyle reddediyor bu itirazı.
Aynı şekilde Erzurum Pasinler, onu da oybirliğiyle reddediyor. Ne zaman? 14.04.2019, yani Nisan ayının 14’ünde, öbürü de 20.04.2019’da reddediyor. Ama geliyor İstanbul’a, İstanbul’a diyor ki ben bunu reddetmeyeceğim diyor.
AZİZ NESİN OLSAYDI...
İtirazların gerekçesi ne bakın arkadaşlar. Hani rahmetli Aziz Nesin olsaydı belki birkaç kitap daha çıkarırdı bundan. İtirazlar şu, AK Partili yetkililerin yaptığı itirazlar, televizyonlara çıkıp konuştuklarında yaptıkları itirazlar, itiraz gerekçeleri. “CHP yapmadı”, yani bu kumpası CHP yapmadı, çok şükür onu anlamışlar. “CHP yapmadı, ama bilmediğimiz birilerinin, henüz tam olarak bilmediğimiz bir şeyler yaptığını biliyoruz.” Cümleyi anladınız mı bilmiyorum, ama o yedi hâkim anladı bunu. O yedi hâkim ki, onlar Yüksek Seçim Kurulunun içindeki çetenin organlarıdır. Bir daha söylüyorum, çetenin organlarıdır.
CHP Genel Başkanı kemal kılıçdaroğlu yaptığı grup toplantısında YSK'nın kararına ilişkin "Bunlar çete" değerlendirmesi yaptı.
Yüksek Seçim Kurulunun bir yasası var, “Seçimlerin başlamasından bitimine kadar dürüstlükle seçimi yapacağız” diyor. “Seçim süresince yolsuzluklar varsa engelleyeceğiz” diyor, “Şikâyetler, itirazlar varsa bunlara da bakacağız” diyor. Ne istiyoruz biz? Adalet istiyoruz. Ne istiyoruz? Dürüst davranan bir yüksek seçim kurulu istiyoruz. Yani yasanın öngördüğü ve daha önce de benzer olaylar öncesinde verdiği kararların arkasında duran bir mahkeme istiyoruz. Yüksek Seçimi Kurulu bu; esen rüzgâra göre karar veren değil, kanuna göre, hukukun üstünlüğüne göre ve vicdana göre karar veren bir mahkeme istiyoruz, bir Yüksek Seçim Kurulu istiyoruz. Gelen talimata göre karar veren bir Yüksek Seçim Kurulu değil.
Şikâyetler geldi, eyvallah olabilir. Yüksek Seçim Kurulu ben bunlara bakacağım dedi, gayet normal bakabilir.
Sayıyorum; bir, gelen şikâyet üzerine 39 ilçedeki bütün geçersiz oylar sayıldı, bir oy bile kalmadı tamamı sayıldı. Sonuç kim? Ekrem İmamoğlu.
Geçiyoruz, o yetmedi altı ilçede bütün sandıkları sayacağız dediler. Buyurun beyler sayın, korkumuz yok ki, biz milletin verdiği oya güveniyoruz, iradesiyle gitti sandıkta oyunu kullandı. Bütün oylar sayıldı, değişen bir şey oldu mu? Hayır.
Geçiyorum, baktılar değişmiyor, bu sefer Büyükçekmece üzerinde bir operasyon yapabilir miyiz? Savcısı, polisi, kaymakamı hep beraber evlere baskın yapmaya başladılar, siz burada oturuyor musunuz oturmuyor musunuz? Sahte tutanaklar tutmaya başladılar. Ama bizim milletvekili arkadaşlarımız derhal olaya müdahil oldu, Büyükçekmece’deki bütün o polisin gittiği yerlere gittiler tutanakları tuttular, gerçekleri getirip hâkimlerin önüne koydular. İtiraz edecekleri bir şey kalmadı ve ondan vazgeçtiler.
Sonra... 22 ilçede dediler ki, sondajla belli sandıkları alacağız ve onları yeniden sayacağız. Peki. Yüksek Seçim Kurulunun tarihinde böyle bir şey yoktur, ama yaptılar. 57 sandığı beyler oturdular kendileri seçtiler, güzel, 57 sandığı saydılar. Sonuç? Sonuç yine değişmedi.
"BAKTILAR BU İŞ OLMUYOR"
Yetti mi? Hayır. Efendim 41 bin kısıtlı var dediler, seçim sonuçlarını bunlar etkiler, bunların sayılması lazım dediler. Bu sefer kısıtlı listeleri bizde yok, normalde hiçbir partide olmaması lazım. Nereye teslim edilmiş? Devletin vicdanına teslim edilmiş, kimin hapishanede olup olmadığını biz nereden bileceğiz? Onları da dediler sayacağız. Birilerinden aldılar bilgileri dokümanları sayacağız. Sayın dedik. 41 bin 132 diye yola çıktılar, 766 kısıtlı çıktı.
Baktılar bu iş olmuyor, olmuyor bir türlü. Ne yapacağız? Efendim şimdi sandık kurullarının oluşumunda bir hata var dediler, bir usulsüzlük var. İyi de, sandık kurullarını biz oluşturmadık, AK Parti de oluşturmadı. Nasıl oluşacağı kanunda var. Kim yaptı? Hâkimler yaptı. Nasıl yaptılar? Seçtiler. Ne zaman yaptılar bunu? Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaptılar. Ne zaman yaptılar bunu? Daha önceki seçimlerde yaptılar. Ne zaman yaptılar bunu? Bu son seçimlerde yaptılar. İtiraz var mı? İtiraz yok. Listeler kesinleşmiş mi? Kesinleşmiş. Ama dediler ki, hayır olmaz, bunların değişmesi lazım. Bunu gerekçe göstererek verilen mazbatayı iptal ettiler arkadaşlar.
Bakın şimdi… Daha geleceğim arkadaşlar, geleceğim!
Hâkim dediğin adam, verdiği kararın arkasında duran adamdır. Esen rüzgâra göre yön değiştiren, karar veren hâkim değildir, hâkim dediğin adam vicdanına göre karar veren adamdır, hâkim dediğin adam satılık adam değildir! Evet, hâkim dediğin adam satılık adam değildir, esen rüzgâra göre yön değiştiren adam değildir. Hâkim dediğin kişi, siyasal baskılara boyun eğen adam değildir. Hâkim dediğin kişi; vicdanıyla, adaletle karar veren adamdır. Hâkim dediğiniz kişi budur. Çünkü adaletin olmadığı bir devlet ayakta kalmaz. Adalet neyin temeliydi? Mülkün temeli, yani devletin temeli adalettir. Devletin temeliyle oynadılar, milletin iradesine kumpas kurdular. Kimin aracılığıyla? Yedi tane hâkim aracılığıyla.
Bakın niye bunu söyledim? Benzer bir dava geliyor, benzer bir itiraz geliyor, Bursa Mustafakemalpaşa, reddediyorlar. Diyorlar ki, sandık kurulu oluşmuş, itiraz yok, eğer varsa böyle bir uyuşmazlık, varsa ya da bir olay varsa verirsiniz mahkemeye gider bakar. Vatandaşın gidip oyunu kullandığını herkes biliyor. Reddediyor bunu, nasıl? Oybirliğiyle reddediyor bu itirazı.
Aynı şekilde Erzurum Pasinler, onu da oybirliğiyle reddediyor. Ne zaman? 14.04.2019, yani Nisan ayının 14’ünde, öbürü de 20.04.2019’da reddediyor. Ama geliyor İstanbul’a, İstanbul’a diyor ki ben bunu reddetmeyeceğim diyor.
AZİZ NESİN OLSAYDI...
İtirazların gerekçesi ne bakın arkadaşlar. Hani rahmetli Aziz Nesin olsaydı belki birkaç kitap daha çıkarırdı bundan. İtirazlar şu, AK Partili yetkililerin yaptığı itirazlar, televizyonlara çıkıp konuştuklarında yaptıkları itirazlar, itiraz gerekçeleri. “CHP yapmadı”, yani bu kumpası CHP yapmadı, çok şükür onu anlamışlar. “CHP yapmadı, ama bilmediğimiz birilerinin, henüz tam olarak bilmediğimiz bir şeyler yaptığını biliyoruz.” Cümleyi anladınız mı bilmiyorum, ama o yedi hâkim anladı bunu. O yedi hâkim ki, onlar Yüksek Seçim Kurulunun içindeki çetenin organlarıdır. Bir daha söylüyorum, çetenin organlarıdır.